Abbasiler Dönemi Hakkında Bilgi, Abbasi Devleti’nin Özellikleri
Abbasiler dönemi hangi dönemleri kapsar ve bu dönemin özellikleri nelerdir? 750-1258 tarihleri arasında etkili olan Abbasi Devleti bir İslam-Arap Devleti’dir. 5 yüzyıldan fazla bir süre boyunca İslam dünyası üzerinde etkili olmuşlardır.
Abbasiler Dönemi
Abbasi Devleti’nin kurucusu Hz. Muhammed’in amcası Abdullah’ın torunu olan Ebul Abbas Abdullah olduğu için devlete “Abbasi” denilmiştir.
Hz. Muhammed’in ölümünden sonra Hz. Ebubekir’in halife olmasıyla başlayan Dört Halife Devri; Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’nin halifeliğinin ardından son bulmuştu. Hz. Ali’den sonra İslam dünyasının liderliği Emevilere geçmiş ve Emevi lideri Muaviye, halife olmuştu. Yapılan anlaşmaya göre Muaviye’den sonra Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hasan halife olacaktı. Ancak ne var ki Muaviye öldükten sonra Muaviye’nin oğlu Yezid, halifeliğini ilan ederek anlaşmaya uymamış ve böylece halifelik saltanat haline gelmiştir. Emeviler döneminde “mevali” politikası izlenerek Müslümanlar, Arap olan ve olmayan şeklinde ikiye ayrılmış, bu da İslam dünyasındaki birliğe zarar vermişti.
750 yılına gelindiğinde Ebul Abbas’ın Emevi iktidarına karşı ayaklanmasıyla halifelik Abbasilere geçmiş oldu. Abbasi Devleti’nin kuruluşunda Hz. Ali’nin taraftarları etkili olmuştu. Mevali statüsünde görülen ve Emevi yönetiminden rahatsız olan toplumların da desteği olmuştu.
Abbasi Devleti kurulduktan hemen sonra Emevi ailesi ve onlara bağlı devlet kadroları tasfiye edildi. Bir süre sonra başkent Kufe’den Bağdat’a taşındı.
Emevilerin kurduğu devlet bir Arap devletiydi. Ancak Abbasiler bir İslam Devleti kurmuştu. Çünkü Emevilerin Araplara uyguladığı ayrıcalıklara son verdiler ve tüm Müslümanları eşit gördüler.
Abbasi Devleti döneminde Türkler ise askeri alanda önemli görevlere getirilirken İranlılar idari alanlarda önemli görevlere getirildiler. Nitekim devlet kurumlarını oluştururken İran etkisinde kaldılar. Ancak halifelik kurumu, saltanat modelinde devam etti.
Abbasi Devleti’nin en parlak dönemi Harun Reşit dönemidir. Bu dönemde Bizans üzerine başarılı seferler yapılmıştır. Bizans sınırında bulunan Antakya, Adana, Tarsus, Maraş ve Malatya gibi şehirler Avasım adında emirlikler şeklinde teşkilatlandırılmışlardır. Harun Reşit ayrıca Avrupalı Hristiyanların Kudüs’ü ziyaret edebilmelerini sağladığı için Avrupa’da da olumlu bir üne kavuşmuştur.
Abbasiler ve Türkler
Abbasi Devleti’nin parlak dönemi Harun Reşit’in oğulları döneminde devam etti. Harun Reşit’in oğullarından Mutasım döneminde Türklere önem verildi. Çünkü 751 yılında Abbasilerle Çinliler arasında yapılan Talas Savaşı’nda Türkler, Abbasileri desteklemiş ve böylece Abbasiler Çin egemenliğine girmekten kurtulmuşlardır. Bu savaştan sonra Türkler kitleler halinde Müslüman olmaya başlamıştır. Bu nedenle Talas Savaşı, Türk-İslam tarihinin başlangıcı olarak kabul edilir.
Abbasilerin Bizans sınırlarında kurduğu Avasım emirlikleri Türklere verilmiş, Türk komutanları Emir-ül Ümera sıfatını kazanmıştır. Kısacası Abbasiler, Türklerin askeri niteliklerinden yararlanmışlardır. Avasım emirliklerindeki Türk komutanlardan bir kısmı zaman içinde hem askeri hem siyasi yönden güçlenmeye başladılar. Abbasilerin 10. üyzyıldan itibaren zayıflamaya başlamasıyla da uzak eyaletlerde bulunan emirlikler bağımsızlıklarını kazandılar.
Abbasi Devleti’nin zayıflamasıyla;
- Mısır’da Tolunoğulları ve İhşidler
- Kuzey Afrika’da Ağlebiler
- Irak ve İran’da Büveyhoğulları
- Horasan’da Tahiriler
- Maveraünnehir’de Tahiriler
gibi devletler ortaya çıktı. Bu devletlere Tevaif-i Mülk denirdi.
Abbasiler bir süre Büveyhoğullarının baskısı altında kaldılar. Selçuklular, Büveyhoğullarının varlığına son verdikten sonra ise Abbasi halifeleri Selçuklu Devleti tarafından himaye edildi.
Abbasi Devleti’nin Yıkılışı
13.yüzyılda gerçekleşen Moğol saldırıları Abbasi Devleti’ni oldukça zayıflattı ve nitekim Moğolların, Abbasi başkenti Bağdat’ı ele geçirmesiyle Abbasi Devleti’nin siyasi varlığı son buldu. Ancak Bağdat’tan kaçanlar Mısır’daki Memluk Devleti’ne sığınmış ve böylece halifelik Memluk himayesi altındaki Abbasi soyundan devam etmiştir. Bu durum Memluk Devleti’nin de İslam dünyasında itibar kazanmasını sağlamıştır.
Abbasi Devleti kültürel anlamda gelişmiş olsa da siyasi açıdan Emevi Devleti kadar etkili olamamıştır. Horasan’dan Atlas Okyanusu kıyılarına kadar oldukça geniş bir alandaki farklı etnik ve dinsel toplulukları bir arada tutmak konusunda zorlanmışlardır. Güçlü bir merkezi otorite kuramamışlardır. Emir-ül Ümeraların bağımsızlıklarını ilan etmeleri, Şii muhalefeti gibi faktörler de Abbasi Devleti’nin yıkılmasında rol oynamıştır.