Fransız İhtilali’nin Osmanlı Devleti’ne Etkileri
Fransız İhtilali’nin Osmanlı Devleti’ne Etkileri nasıl olmuştu? Hangi açılardan Osmanlı Devleti’ni etkilemişti? Bu içeriğimizde Fransız İhtilali’nin Osmanlı Devleti üzerindeki etkilerini ayrıntılarıyla ele alıyoruz.
Uçsuz bucaksız bir deniz olan tarih biliminde olayların daha iyi aktarılabilmesi ve anlaşılabilmesi için tarih çağlara ayrılır. Bu çağların başlangıcı olarak kabul edilen olayların ortak özelliği ise etkileri bakımından evrensel olmasıdır. Fransız İhtilali de onlardan biridir. Teoride şu an yani 21. yy.da içinde bulunduğumuz çağ da olan Yakın Çağ; 1789 yılında gerçekleşen Fransız İhtilali ile başlamıştır. Çünkü Fransız İhtilali sonuçları itibariyle son derece önemli, evrensel bir olaydır. Dolayısıyla Fransız İhtilalinin etkileri Fransa ile sınırlı kalmadı.
Fransız İhtilali 18. yy. Fransa’sında gerçekleşen, Fransız kraliçesi Marie Antoinette’nin söylediği iddia edilen “ekmek bulamazlarsa pasta yesinler” sözünün pek çok şeyi açıkladığı, var olan kötü düzene başkaldırı sonucu özgürlük, eşitlik, adalet, milliyetçilik gibi olguların hızla yayılarak tüm dünyayı etkisi altına aldığı bir dönüm noktasıdır.
Fransız İhtilali ile özgürlükçü, eşitlikçi, ulusalcı bir sistem ortaya çıktı. Bu kavramlar o güne kadar batı toplumlarında dile getirilmeyen, uygulanmayan düşünceler. Tabiî ki Avrupa bu aşamaya durduk yere gelmedi. Arkasında Rönesans, reform ve aydınlanma vardır. Bu durum diğer ülkelere de sirayet etti.
1789 yılında Fransa’da gerçekleşen devrim, sadece Fransa’nın değil, belki de bütün dünyanın kaderini değiştiren bir olaydır. Fransız İhtilali’nin en çok etkilediği devletlerin başında Osmanlı İmparatorluğu gelir. Çünkü özellikle milliyetçilik ve bağımsızlık kavramları dönemin imparatorluklarında yaşayan azınlık gruplarını etkisi altına almıştı.
Dönemin Osmanlı ülkesine yani 18. yy. Osmanlı Devleti’ne şöyle bir göz attığımızda geçmişteki o ihtişamlı, debdebeli halinden pek de eser kalmadığını görürüz. özellikle Rusya ile art arda yapılan savaşlar, alınan yenilgiler, içeride yaşanan huzursuzluklar, batılıların bu “hasta adam”a yönelik kötü emelleri, ekonomik sıkıntılar vs. Osmanlı Devleti’ni fazlasıyla yıpratmış durumdaydı ve yıpratmaya da devam edecekti.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar
Fransız İhtilali’nin Osmanlı Devleti’ne Etkileri
Fransız İhtilali Osmanlı Devleti’ni milliyetçilik akımı açısından oldukça olumsuz yönde etkiledi. Başka bir deyişle Fransız İhtilali’nin Osmanlı Devleti’ne etkileri en çok milliyetçilik konusunda kendini gösterdi. Bu anlamda ilk etkilenen Osmanlı toprakları Balkanlar oldu. Eşitlik, özgürlük, adalet kavramları yönünden de etkilese de Osmanlı Devleti’ne çok da faydası dokunmamıştır.
Fransız İhtilalinin Milliyetçilik Etkisi
Fransız İhtilali Osmanlı Devleti’ni özellikle milliyetçilik yönünde etkiledi. Milli devlet düşüncesi tüm imparatorluklar açısından parçalayıcı niteliklidir. Zira imparatorlukların çatısı altında yaşamakta olan farklı etnik gruplara mensup topluluklar; kendi milli devletlerini kurabilmek için bağımsızlık hareketlerine girişerek mevcut imparatorlukların parçalanmasına yol açar. Milliyetçilik akımı Osmanlı İmparatorluğu’nda tam da buna sebep olmuştur.
Fransa’da insanların kendi dilleriyle akıllarını kullanarak sorunlarını çözmeye başlaması ulusların kendi çıkarlarının ön plana çıkmasına sebep oldu. Bunun sonucu ülkelerde ulusçuluk cereyanı baş gösterdi ve milli devletler ortaya çıkmaya başladı. Böylece imparatorlukların parçalanmasına giden süreç başladı. Ulusçuluk etkisiyle Osmanlı’da gayrimüslimlerin isyanları başladı. Önce Sırplar ve Rumlar ardından büyük bir hızla Bulgarlar, Romenler, Karadağlılar, Arnavutlar bu isyanlar sonucu Osmanlı Devleti’nden ayrılarak kendi bağımsız devletlerini kurdu. Bu yapı içinde II. Abdülhamit döneminin sonlarına doğru da Türk milliyetçiliği başladı. Kurtuluş Savaşı ile ulus devlet şeklini aldı.
Osmanlı Devleti bir imparatorluk olarak çatısı altında farklı milletleri barındırmaktaydı. Sırplar, Yunanlılar, Ermeniler, Yahudiler, Bulgarlar vs… Osmanlı topraklarında yüzyıllarca bir arada sorunsuzca yaşayan bu topluluklar dış güçlerin özellikle de Rusya’nın kışkırtmaları, Osmanlı merkezi otoritesindeki zayıflık ve elbette Fransız ihtilalinin getirdiği milliyetçilik akımı gibi sebeplerle tek tek isyan etmiş ve ardından bağımsızlıklarını kazanarak Osmanlı topraklarından kopmuşlardır. Yani Osmanlı İmparatorluğu parçalanmış oluyordu. İlk isyan eden Sırplar olmasına karşılık, Osmanlı Devleti’nden bağımsızlığını kazanan ilk topluluk Yunanlılar olmuştu. Ardından diğerleri…
Fransız İhtilalinin Eşitlik Etkisi
Orta Çağ’da etkili olan feodalite anlayışı nedeniyle Avrupa’da büyük bir toplumsal eşitsizlik vardı. Osmanlı Devleti’nde sınıflı bir toplum yapısı olmasa da yöneten ve yönetilen ayrımı vardı. Osmanlı Devleti’nde bir eşitsizlik vardı ama bu sınıfsal bir eşitsizlik değildi. Çünkü Osmanlı Devleti feodal bir dönem geçirmedi, bu yüzden de sınıflı bir toplum yapısına ulaşmadı. Osmanlı Devleti’ndeki asıl eşitsizlik devlet yönetimine katılma konusundaydı. Gayrimüslim kesim, yönetime katılamamaktaydı. Zaten Fransız Devrimi’nin eşitlik ilkesinin etkisiyle bu yöndeki adım gayrimüslimlerin de kamu hizmetlerine katılması yönünde oldu. Özellikle 1856 yılında ilan edilen Islahat Fermanı ile gayrimüslimler eşitlik yönünde önemli haklar elde etmişlerdi. Osmanlı’da eşitlik konusunda ulaşılan en üst nokta ise Kanun-i Esasi oldu.
Fransız İhtilalinin Özgürlük Etkisi
Osmanlı’da özgürlük, siyasi değil hukuki bir kavram olarak ele alınırdı. “Tutsak değilsen hürsün” anlayışı vardı. Fransız İhtilali’nin özgürlük ilkesinin etkisiyle başta aydınlar olmak üzere halkın önemli bir bölümü özgürlük sınırlarının genişletilmesi için mücadeleye başladılar.
Fransız ihtilalinin yaydığı eşitlik, adalet, özgürlük kavramlarından Osmanlı aydınları etkilenmiş ve bu etki sonucunda Osmanlı Devleti’nde Meşrutiyet’in (1878/1908) ilan edilmesine ön ayak olmuşlardır. Ancak ne var ki bu tür gelişmeler belki Osmanlı Devleti’nin ömrünü uzatmış fakat yıkılmaktan kurtaramamıştır.
Fransız İhtilali’nin Etkisi Osmanlı Devleti’ne Nasıl Girdi?
Tüm bu fikirler Osmanlı ülkesine nasıl ulaştı derseniz;
Fransız İhtilali’nin yoğun olarak yaşandığı sırada Osmanlı tahtında III. Selim oturuyordu. İyi yetişmiş, yeniliklere açık bir padişahtı. Devleti düzlüğe çıkarmak için çareler arıyordu.
Fransa ile iyi ilişkiler kurdu,
Açacağı okullarda Fransızlardan yararlanma yoluna gitti,
Avrupa’da daimi elçilikler açarak dışarıda olan bitenden haberdar oldu,
Fransız elçiliği Osmanlı ülkesinde gazeteler çıkardı, mitingler, toplantılar yaptı.
III. Selim’in kurduğu Nizam-ı Cedid adında yeni orduya Fransa’dan subaylar getirtildi. Bu kişiler Fransa’daki yenilikleri, gelişmeleri, devrim rüzgarını Osmanlı’ya yaymak için ellerinden geleni yaptılar.
Tüm bunların yanında, Fransız İhtilali etkisinin Osmanlı Devleti’ne girmesinde en büyük etkenlerden biri de Napolyon’un ta kendisidir. Napolyon; Balkanları ele geçirip Osmanlı toprakları olan Mısır’a ulaşmak ve böylece Doğu Akdeniz’de bir Fransız hakimiyeti sağlamayı hedefliyordu. Bu hedefe daha kolay ulaşabilmek için Osmanlı Devleti’nde yaşayan Hristiyan topluluklar arasında bağımsızlık düşüncesinin yayılmasını istedi. Hatta Rumların kışkırtılması için komutanlarına verdiği emirde; “Halkı kazanmak için elinizden ne geliyorsa yapın ve bağımsızlık duygusunu körükleyin” diyordu. Rumlara ayrıca silah ve cephane de göndermişti.
Kısacası Fransızlar etkili bir propaganda ile devrimin getirdiklerini Osmanlı ülkesinde etkili bir şekilde yaydı.
Özetleyecek olursak; Fransız İhtilali yaydığı milliyetçilik akımı nedeniyle Osmanlı topraklarının parçalanmasına; eşitlik adalet ve özgürlük kavramları ile insan hakları ve anayasal düzen bakımından bir takım gelişmelerin yaşanmasına sebep olmuştur.