İlk Türk Devletlerinde Kültür ve Medeniyet, Orta Asya Türk Kültürü

İlk Türk Devletlerinde Kültür ve Medeniyet

İlk Türk Devletlerinde Kültür ve Medeniyet nasıldı? İlk Türk Devletleri ya da diğer bir deyişle Orta Asya’da kurulan ilk Türk Devletleri hakkında detaylı bilgi için Orta Asya’da Kurulan İlk Türk Devletleri başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz. Bu içeriğimizde İlk Türk Devletlerini kültürel, sosyal ve ekonomik özellikleri açısından ele alıyoruz.

Ayrıca Türk İslam Devletlerinde Kültür ve Medeniyet konusunu da inceleyebilirsiniz.

İlk Türk Devletlerinde Kültür ve Medeniyet

Türklerin ana yurdu olan Orta Asya, sahip oldukları özellikleri itibarıyla Türklerin yaşam tarzı üzerinde doğrudan etkili olmuştur. Orta Asya’nın sert karasal bir ikliminin olması, yerşekilleri açısından da geniş bozkırlara sahip olması nedeniyle Türklerde bozkır kültürü gelişmiştir. Konargöçer bir yaşam tarzını benimseyen Türkler’de sosyal ve ekonomik yaşam da buna göre oluşmuştur.

Peki konargöçerlik nedir? Ekonomik şartlar ve coğrafi şartlara göre mevsimsel olarak toplulukların yer değiştirmesi konargöçerlik ya da göçebeliktir. Sert karasal iklim koşulları nedeniyle Türkler, havalar ısındığında düzlük ovalara ve su kenarlarına göç ederken çetin kış koşullarında daha kuytu bölgelere yerleşirler. Bu göçebe yaşam tarzı nedeniyle de çadırlar da yaşarlar.

İlk Türklerde Devlet Yönetimi

İlk Türkler’de hükümdarlar “kağan, hakan, han” gibi unvanlar kullanırlardı. Devlet yönetiminde en önemli iki unsur; kut anlayışı ve ikili teşkilattı.

Kut Nedir? İlk Türkler İslamiyet’ten önce Gök Tanrı inancına mensuptu. Devleti yönetme yetkisinin hükümdara Gök Tanrı tarafından verildiğine inanılmasına kut denir. Kağan, devlet yönetiminde Gök Tanrı’ya karşı sorumludur ve devleti iyi yönetmelidir.

İkili Teşkilat; devletin doğu-batı şeklinde iki yönetim bölgesine ayrılmasıdır. Amaç devletin daha kolay ve iyi yönetilmesidir. İkili teşkilatta ülkenin doğusunu kağan yönetirken ülkenin batısını yöneten kişiye yabgu denirdi ki bu kişi genellikle kağanın erkek kardeşi olurdu. İkili teşkilatın amacı her ne kadar ülkenin daha kolay yönetilmesi olsa da taht kavgalarına sebep olmuş ve devletin kısa sürede yıkılmasına yol açmıştır.

Devlet yönetiminde kağan ile birlikte diğer önemli faktör kurultaydır. Kurultay (toy ve kengeş olarak da adlandırılır) bir tür danışma meclisiydi. Devlet işlerinin görüşüldü bu kurultaya kağan başkanlık eder, kağanın eşi hatun da kurultaya katılırdı. Hatta kağanın olmadığı zamanlarda hatun, kurultaya doğrudan başkanlık edebilirdi.

İlk Türk Devletlerinde Ekonomi

Genel olarak göçebe/konargöçer bir yaşam tarzını benimsemiş olan toplulukların temel geçim kaynakları hayvancılıktır. Nitekim Türklerin de temel geçim kaynağı hayvancılıktı. At başta olmak üzere sığır, koyun, keçi gibi hayvanlar yetiştirmişlerdir.

Hayvancılık Türklerin temel geçim kaynağı olsa da elbette tek geçim kaynakları hayvancılık değildi. Diğer ekonomik faaliyetler arasında madencilik, dokumacılık, tarım ve ticaret sayılabilir.

Madencilik alanında demir işlemeciliğinde gelişen Türkler kendi silahlarını üretirlerdi.

Dokumacılık, hayvancılıkla bağlantılı bir ekonomik geçim kaynağıydı. Özellikle koyun yününden üretim yaparlardı. Özellikle de halı dokumacılığında gelişmişlerdi. Nitekim dünyanın en eski halılarından biri olan Pazırık Halısı, Hun Türkleri tarafından dokunmuştur.

İlk Türk Devletlerinde Ordu

Türklerde askerlik ve savaşçılık son derece önemliydi. Eli silah tutan herkes askerdi yani askerlik bir meslek değildi. Ordu-millet anlayışı çerçevesinde kadınlar da dahil eli silah tutan herkes savaşabilirdi.

Türklerde ilk düzenli ordu teşkilatını Asya Hun Devleti’nin hükümdarı Mete Han kurmuştur. Orduya onlu sistemi getirmiş; bu sisteme göre orduyu binli- yüzlü- onlu gruplar şeklinde teşkilatlandırmıştır. Bu nedenle Mete Han’ın tahta çıkış tarihi olan MÖ 209, Türk Kara Kuvvetlerinin kuruluş yılı olarak kabul edilmektedir.

Orduda atlı askerler çoğunluktaydı. En önemli silahları ok ve yaydı. Ayrıca kılıç, mızrak, gürz ve kalkan da diğer önemli silahlardandı.

İlk Türklerde Kültür ve Edebiyat

Orta Asya Türklerinde sözlü edebiyat gelişmişti. Sözlü edebiyat örnekleri;

  • Sav: Yaşam biçimlerini ifade eden atasözleri
  • Sagu: Ölen kişiler için yakılan ağıt
  • Koşuk: Şiir

En önemli sözlü edebiyat örnekleri arasında elbette destanlar vardır. İlk Türk Devletleri ve destanları şöyledir;

  • Asya Hun Devleti: Oğuz Kağan Destanı
  • Avrupa Hun Devleti: Attila Destanı
  • Kök Türk Devleti: Bozkurt Destanı, Ergenekon Destanı
  • Uygur Devleti: Türeyiş Destanı, Göç Destanı

Türkler kendi alfabelerini kullanmıştır. Bunlardan ilki Göktürk alfabesi ve diğeri Uygur alfabesidir. Göktürk alfabesi 38, Uygur alfabesi ise 18 harflidir.

Türk tarihinin ve edebiyatının ilk yazılı örnekleri ise II.Kök Türk Devleti döneminde karşımıza çıkar. Günümüzde Moğolistan sınırları içinde yer alan Orhun Abideleri, II. Kök Türk Devleti hükümdarı Kutluk Kağan ile kardeşi Kül Tigin ve vezir Tonyukuk adına dikilmiştir. Göktürk alfabesi ile yazılan Orhun Abidelerinde;

  • Bağımsızlık mücadeleleri
  • Yönetim anlayışları
  • Hükümdarın görevleri
  • Halkın devlete karşı görevleri
  • Sosyal yaşamları
  • Ekonomik yapıları
  • Sanat anlayışları
  • Gelenek ve görenekleri

gibi bilgiler yer alır.

İlk Türklerde Dini İnanç

Türkler Gök Tanrı inancına mensuptu ve yaratıcıya Tengri derlerdi. Tek tanrılı bir inanış olan Gök Tanrı inancında ölümden sonraki yaşama yani ahirete inanırlardı. Ahiret inancı nedeniyle ölen kişiyi önemli eşyalarıyla birlikte gömerlerdi. Hatta savaşçılar atlarıyla birlikte de gömülürdü. Mezarlarına kurgan, cenaze törenlerine ise yuğ denirdi.

Mezarın başına, ölen kişinin öldürdüğü düşman sayısı kadar “balbal” adı verilen taşlar dikerlerdi. Bu taşların sayısı yüz, hatta binleri bulabilirdi.

İlk Türk Devletlerinde Hukuk

Türklerde yazısız hukuk kurallarına töre adı verilirdi. Töre Türkler için son derece önemliydi ve kağan da dahil herkes törelere koşulsuz uymakla yükümlüydü. Yani hukuk üstünlüğü esastı. Türklerde hukuk kuralları ilk kez Uygurlar döneminde yazılı hale getirildi.

Hafif suçlar en fazla on gün hapis ile cezalandırılırdı. Uzun süreli hapis cezalarının uygulanamamasının nedeni konargöçer yaşam tarzından kaynaklanmaktadır.

İlk Türklerde Toplumsal Yapı

Toplumu oluşturan unsurlar sırasıyla aile-sülale-boy-budun (millet)-devlet şeklindedir. Sınıflı bir toplum yapısının görülmediği Türklerde kölelik düzeni de oluşmamıştı.

Toplumsal hayatta en göze çarpan değişim Uygurlarda yaşanmıştır. Çünkü Uygurlar Çin’in etkisiyle Mani dinini benimsemişler, bu da büyük bir dönüşüm ve gelişim geçirmelerini sağlamıştı. Mani dini et yemeyi ve hayvan öldürmeyi yasaklayan bir inançtı. Uygurlar bu nedenle yerleşik yaşama geçip tarımla uğraşmaya başlamış, zaman içinde savaşçılık özelliklerini yitirmişlerdir. Bununla birlikte başka alanlarda gelişim göstermişlerdir. Yerleşik yaşamın etkisiyle tarımda gelişen Uygurlar ayrıca tapınaklar, saraylar inşa ederek mimari alanda ilerlemişlerdir. Çinlilerden kağıt ve matbaayı öğrenmişler, kendilerine ait alfabeyi kullanmışlar, eğitimde gelişmişlerdir.

Türkler ayrıca On İki Hayvanlı Türk Takvimini yapmışlardır.

Son olarak İlk Türk Devletlerinde Kültür ve Medeniyet konusuyla ilgili ortaokul ve lise öğrencileri için işinize yarayacağını düşündüğümüz tabloyu paylaşalım;

AçıklamalarHunlarKök TürklerUygurlar
Oğuz Kağan Destanı bize aittir.

Minyatür sanatında gelişmiş bir devletiz.

Orhun Abideleri ilk yazılı eserimizdir.

Hukuk kurallarını yazılı hâle getirdik

Ergenekon Destanı bizimdir

Töre, yazısız hukuk kurallarımızdır.

Din anlayışımızda Gök Tanrı inancı vardır

Göç Destanı ve Türeyiş Destanı bizimdir.

Yerleşik hayata geçen ilk Türk devletiyiz.

Sosyal devlet anlayışımız vardır.

Devletimizin önemli işleri kurultayda görüşülür

Devlet yönetimimizde Kut anlayışı vardır.

Devlet yöneticilerimize Han, Hakan, Kağan unvanlarını veririz

Bunları da beğenebilirsiniz
1 Yorum
  1. Anonim

    iyi

Bu Konu Hakkında Siz Ne Düşünüyorsunuz?