Mısır Sanatının Özellikleri Nelerdir? Mısır Sanatı Hakkında Bilgi
Mısır sanatının özellikleri nelerdir? Kuzeydoğu Afrika’da oldukça eski bir uygarlık merkezi olan, aynı zamanda özgün bir medeniyet olarak karşımıza çıkan Mısır’da nasıl bir sanat anlayışı vardı?
Tarih öncesi dönemlerden beri çok önemli uygarlıklara ev sahipliği yapan bu coğrafya Afrika anakarası olmasına rağmen Akdeniz ve Ön Asya kültürünün de bir parçasıdır.
Mısır uygarlığında ölümden sonraki yaşam inancı vardı. Ölümün asla bir son olmadığına, ölümden sonra farklı bir dünyada yaşamın devam ettiğine inanırlardı ki bu inanç, mumyalama geleneğinin sebebi olmuş ve bir sanat dalına dönüşmüştür. Mısır’da mumyalama hakkında daha detaylı bilgi için Mumyalama Nasıl Yapılır? başlıklı içeriğimizi inceleyebilirsiniz.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar
Mısır Sanatının Özellikleri Nelerdir?
Mısır’ın sıcak ve kuru havası kültür yapıtlarının korunmasında önemli etkenlerden biridir. Mısır sanatının temeli “kült”tür. Bu yüzden sanatın her alanında din ve inanç etkisi görülür.
Mısır sanatı, Mısır’ın tarihi kadar eskidir. Mısır sanatında genel olarak mimarlığa önem verilmiş; resim ve heykel sanatı mimari yapıların tamamlayıcısı olmuştur.
Köklü bir uygarlık olan Mısır’ın tarihi dört dönemde incelenir. Bölgenin sanatı da bu dönemlerde farklı özellikler gösterir.
- Eski İmparatorluk Dönemi (MÖ 3000-2100)
- Orta İmparatorluk Dönemi (MÖ 2100-1560)
- Yeni İmparatorluk Dönemi (MÖ 1560-715)
- Geç Dönem (MÖ 715-332)
Mısır Mimarisi
Mısır sanatının temeli “tanrıların onurlandırılması” temelinde gelişim sağlamıştır. Dolayısıyla Mısır sanatında karşımıza bol bol tanrılar ve krallar için yapılan ihtişamlı anıt mezarlar, saraylar ve tapınaklar çıkar. Bu yapılar heykel ve resimlerle süslenmiştir.
Mısır Mimarisinde Piramitler
Bu yapılardan biri “mastaba“dır. Üstü yatay olarak kesilmiş piramit biçimli toprakaltı mezar yapıları olan mastabaların yapımında taş ve tuğla malzemeler kullanılmıştır. Bu yapılar yerini zamanla piramitlere bırakmıştır.
Piramitler eski imparatorluk döneminin en önemli yapılarıdır. Mısır kralları firavunların ve onların yakın akrabalarının anıt mezarlarıdır. İlk başlarda basamaklı yapılan piramitler üst üste oturtulmuş taraçalardan meydana gelirdi. Basamaklı piramitlere en iyi örneklerden biri Sakkara’daki Coser Piramiti’dir.
Daha sonra düz olarak yapılan piramitlerin en ünlülerinden biri ise Kahire yakınlarındaki Gize’de yer alan ve Gize piramitleri adı verilen Keops, Kefren ve Mikerinos’tur. Keops piramidi aynı zamanda dünyanın yedi harikasından biridir ve bu yedi harika içinde günümüze kadar ayakta kalmayı başaran tek yapıdır.
Piramitlerin içinde çeşitli koridorlar vardır. Bu koridorlardan birinin sonunda ise kralın taş lahdinin yer aldığı bir mezar odası bulunur.
Taştan yapılan piramitlerin arasında, birbirini tutacak herhangi bir yapıştırıcı maddenin kullanılmamış olması piramitlerin ilginç özelliklerinden sadece biridir. Piramitlerin üzeri ise kireç taşından yapılan levhalarla kaplanmıştır ki bu, piramitlerin uzun ömürlü olmasının başlıca sebeplerinden biridir.
Mısır mimarisinin diğer önemli yapılarından biri de Sfenk Anıtı’dır. Sfenk Anıtı, bir kayaya yontularak yapılmıştır. Sfenks anıtının başı kral Kefren’i simgeler ve vücudu aslan şeklindedir.
Mısır Mimarisinde Tapınaklar
Tapınaklar, çok tanrılı Mısır inancında anıtsal özellikleriyle Eski Mısır kültürünü ve sanatını her açıdan yansıtmaktadır. Çoğunlukla Nil Nehri kıyılarında inşa edilen alçak duvarlı küçük tapınaklar, devletin büyüyüp güçlenmesiyle birlikte hem boyut, hem malzeme ve estetik açılardan büyük gelişmeler göstermiştir. Bu tapınaklar kesme taşlardan yüksek duvarları, avluları, devasa kolonlar üzerinde yükselen büyük kapalı mekanları ve heykelleri ile bir yapılar topluluğu haline geldiler.
Mısır tapınaklarındaki ana bölümler şöyledir;
Pilon: Anıtsal girişlere pilon denir. Konik şeklinde yapılmıştır ve değerli madenlerle süslenen giriş kapısının her iki yanında heykeller, obeliskler yer alır. Pilon önünde taşlarla döşeli giriş yolu ve yolun iki yanında sfenks ya da aslan heykelleri yapılmıştır.
(Obelisk; kare, daire ya da dikdörtgen kesitli, bir kişinin ya da olayın anısına dikilen uzun ve uca doğru sivrilen anıt taşlardır.)
Büyük Ön Avlu: Pilondan sonra gelen büyük ön avlunun üstü açık, çevresi yüksek duvar ve sütunlarla çevrilidir. Tören günlerinde Mısır halkı burada toplanırdı.
Hipostil Salon: Büyük avlunun bitişiğinde yer alır. Yüksek ve sık sütunların çevrelediği kapalı mekanlardır.
Kutsal Bölümler : Tanrılara ait odalardır. Bu bölümlere sadece rahip, firavun, kraliçe ve soylular girebilirdi.
Tapınaklar; hemen hemen her gün tanrı heykellerinin önünde dinsel törenlerin yapıldığı yerlerdi. Bu törenler firavun ya da baş rahip tarafından yönetilirdi. Mısır tapınaklarına en iyi örneklerden biri Luksor ve Karnak şehirlerinde yer alan Amon tapınaklarıdır.
Mısır mimarisinde diğer önemli yapılar kayalara oyularak yapılmış olan kaya tapınaklarıdır. Bunlardan en önemlileri arasında ise II. Ramses ve eşi kraliçe Nefertiti’ye ait olan Abu Simbel Kaya Tapınağı ile Kraliçe Haçepsut Tapınağı yer alır.
Mısır Mimarisinde Saraylar
Saraylar daha çok kent merkezlerinin dışında ve tapınaklara yakın yerlere inşa edilirdi. Bir çok yapının bir araya gelmesiyle oluşan Mısır sarayları firavun ve ailesinin konutu olmasının yanı sıra saray görevlerinin evleriydi. Saraylarda büyük hipostil salonlar yer alırdı. Sütun, paye ve tavan ahşaptandı. Duvarlarda kullanılan malzeme tuğla, kapı eşiklerinde ise taş malzeme kullanılırdı. Dolayısıyla tapınak ve piramitlerde kullanılan malzemeler gibi sağlam malzemeler sarayların yapımında kullanılmadığı için günümüze pek fazla bir örnek kalmamıştır.
Mısır Heykel ve Resim Sanatı
Mimariye bağlı olarak gelişme gösteren heykel ve resim sanatı, tapınak ve piramitleri süsleme amacı taşır. Mısır’da heykel ve resim sanatı, tarihsel dönemde Mısır’daki yaşama dair bilgiler veren en önemli belgelerdendir.
Mısır Heykel Sanatı
Mısırlılar elverişli taş ocaklarına sahip oldukları için bolca heykel yapmışlardı. Büyük boyutlu heykelleri taştan yaparken küçük boyutlu heykelleri ahşap, fil dişi, kireç, kemik ve madenden yapmışlardır.
Eski ve Orta krallık döneminde daha çok tanrı ve firavunların heykelleri yapılırken yeni krallık dönemiyle birlikte sıradan insanların da heykelleri yapılmaya başlamıştır.
Mısır heykel sanatında heykeller oturur vaziyette ya da ayakta durur vaziyette yapılırdı. Ayakta duran heykellerde (Frontal duruş), heykel her zaman dik durur ve karşıya bakar durumdaydı. Kolları vücuduna yapışık durur, sol ayak genellikle bir adım önde dururdu. Oturan heykellerde ise baş dimdik durur ve karşıya bakar. Yani frontal duruş oturan heykellerde de karşımıza çıkar. Ancak ayakta duran heykellerden farklı olarak oturan heykeller bağdaş kurmuş, yere yatmış ya da hamur açar vaziyetlerde de yapılırdı.
Mısır heykelcilik sanatı, Hristiyanlık inancının yayılmasıyla MS. 3. yy.da ortadan kalkmıştır.
Mısır Resim Sanatı
Mısır resim sanatının gelişmesinde de dinsel inanışlarının etkisi büyüktür. Ölen kişiye öteki dünyada yardımcı olduğuna duydukları inanç ile resim yapmışlardır. Cenaze törenleri, dinsel törenler, tarlada çalışan insanlar, firavunlara sunulan armağanlar gibi çeşitli konular işlenmiştir.
Resimlerinde renklere önem vermişler; parlak ve canlı renklere ağırlık vermişlerdir. Sarı ve kahverengini doğal topraktan; beyaz rengi kireçten, mavi ve yeşil renkleri ise cam hamurundan elde ederlerdi. Kadın gövdesini genellikle sarı ve pembe; erkek gövdesini ise kırmızı ya da kahverengi yaparlardı. Fon ise hep beyaz olurdu.