Montrö Boğazlar Sözleşmesinin Önemi Nedir?
Montrö Boğazlar Sözleşmesinin önemi nedir, ne zaman imzalanmıştır, Montrö’de Türkiye’yi kim temsil etti gibi soruların cevabını ve konuyla ilgili tüm merak ettiklerinizi içeriğimizde bulabilirsiniz.
Sözleşmenin maddeleri ile ilgili ayrıntılı bilgi için Montrö Boğazlar Sözleşmesinin Maddeleri başlıklı içeriğimizi inceleyebilirsiniz.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar
Montrö Boğazlar Sözleşmesi Nedir?
Montrö Boğazlar Sözleşmesi Ne Zaman İmzalandı?: 20 Temmuz 1936’da imzalanarak 9 Kasım 1936’da yürürlüğe girmiştir.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi Hangi Devletler Arasında İmzalandı?: Türkiye, İngiltere, Fransa, Sovyet Rusya, Bulgaristan, Yunanistan, Yugoslavya, Romanya, Japonya ve Avustralya arasında imzalanmıştır.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi Nerede İmzalandı?: Sözleşme, adını, diğer bir çok antlaşma ve sözleşme gibi imzalandığı yerden alır. Montrö Boğazlar Sözleşmesi İsviçre’nin “Montreux” kentinde imzalanmıştır.
Montrö’de Türkiye’yi Kim Temsil Etti?: Türkiye’nin baş temsilcisi dönemin Dış İşleri Bakanı İzmir Milletvekili Tevfik Rüştü Aras’tır.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin dili ise Fransızca’dır.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin Tarihsel Arka Planı
Kurtuluş Savaşı’nın büyük bir zaferle sonuçlanmasının ardından 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması’nın görüşmelerinde diğer tüm sorunlar gibi boğazlar meselesi de ele alınmıştı. Nitekim boğazlar meselesinin tarihi çok eskiye dayanmaktaydı ve uluslar arası düzende devletlerin başlıca gündem maddesiydi. Özellikle Çarlık Rusya’nın, ezeli amacı olan “sıcak denizlere inme politikası” ve diğer Avrupa devletlerinin bunu engelleme isteği, boğazların merkezde olduğu bir mücadeleyi ortaya koyuyordu. Bu mücadelede başrol oyuncusu ise boğazlar üzerinde hakimiyeti olan Osmanlı Devleti’ydi.
1.Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin yenilmesi ve ardından imzalanan Sevr Barış Antlaşması hükümlerine baktığımızda, boğazlar üzerinde Türklere hiçbir hakimiyet hakkı tanınmadığını görüyoruz. Fakat başta da belirttiğimiz gibi Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanması ve ardından gelen Lozan Görüşmeleri ile bu durum değiştirilmeye çalışıldı.
Lozan Barış Antlaşması’na Göre Boğazlar
Lozan Görüşmelerinde üzerinde en çok tartışılan konuların başında Boğazlar Meselesi gelmektedir. Türkiye, boğazlar üzerinde tam egemenlik isterken Avrupa devletleri ısrarla bunu engellemek için uğraşmıştır. Uzun tartışmalar sonucunda varılan karara göre; Uluslararası bir boğazlar komisyonu kurulacak ve bu komisyonun başkanı Türk olacaktı. Barış zamanlarında gemi ve uçak geçişleri serbest olacaktı. Boğazların her iki yakası da askerden arındırılacaktı. Bu hüküm, Türk askerinin boğazlar bölgesine giremeyeceği anlamına gelmekteydi. Lozan’da boğazlarla ilgili alınan bu kararların sürekliliği ise Milletler Cemiyeti’nin kontrolünde olacaktı.
Boğazlar üzerinde etkili olacak uluslar arası komisyonun başkanının Türk olması, Türkiye açısından amaca ulaşıldığını göstermez. Zira her ne kadar başkan Türk olsa da uluslar arası bir komisyonun boğazlar üzerinde söz sahibi olması, hedeflenen tam bağımsızlık ilkesine aykırı bir durumdu. Neyse ki Montrö Boğazlar Sözleşmesi sayesinde Türkiye, boğazlar üzerindeki tam bağımsızlık hedefine de ulaşmış olacaktı.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi Neden İmzalandı?
Sözleşme’nin imzalandığı 1936 yılından hemen sonraki süreçte dünya, adım adım yeni bir savaşın eşiğine doğru ilerlemekteydi. İtalya’nın yayılmacı bir politika izlemesi, Almanya’nın Versay Antlaşması’nı feshederek tekrar silahlanmaya yönelmesi gibi tehlikeler ortaya çıktı. Bu tür gelişmeler Türkiye’nin kendisini güvende hissetmemesine ve bu doğrultuda önlem almaya yöneltti. Nitekim bunun için gerekli adımları dönemin Dış İşleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras attı. Lozan Antlaşması’nı imzalayan devletlere mevcut uluslar arası koşulların değişmesi nedeniyle Türkiye’nin olası bir tehlikeye karşı kendisini koruması gerektiğinden, sözleşmenin yeniden düzenlenmesi çağrısında bulundu. ABD, gözlemci göndermeyi bile reddetse de diğer devletlerin bu çağrıya karşı yanıtı olumlu oldu. Böylece Montrö Boğazlar Sözleşmesi imzalanarak Türkiye’nin boğazlar üzerindeki kısıtlanan hakları iade edilmiş ve tam egemenlik sağlanmıştır.
Özellikle İngiltere ve Fransa’nın olumlu bakış açısının nedeni; Türkiye’nin İtalya ya da Almanya ile müttefik olmasının önüne geçmek ya da tarafsız kalmasını sağlamak arzusundan kaynaklandığı yönünde değerlendirilmektedir. Nitekim öyle de olmuştur. 2. Dünya Savaşı sırasında Türkiye, Montrö Sözleşmesi hükümlerine dayanarak boğazları savaş gemilerinin geçişine kapatmıştır.
Montrö Boğazlar Sözleşmesinin Önemi Nedir?
Uluslar arası nitelikli bir sözleşme olan Montrö; Çanakkale ve İstanbul Boğazları üzerinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne tam egemenlik hakkı sağlar. İmzalandığı tarihten günümüze değişmeden uygulanmakta ve şartlarına uyulmakta olduğu için uluslar arası düzende kurallara uyum açısından iyi bir örnek de teşkil etmektedir. Cumhuriyet tarihimizin önemli antlaşmalarından biri olan ve günümüzde geçerliliğini korumakta olan Montrö Boğazlar Sözleşmesi; Türkiye’nin Çanakkale ve İstanbul Boğazları üzerindeki egemenlik haklarını koruduğu için ülke adına güven sağlamaktadır. Örneğin eğer Montrö imzalanmasaydı ve boğazlar üzerinde uluslar arası ortak komisyonun hakimiyeti söz konusu olmaya devam etseydi, Türkiye kuvvetle muhtemel 2. Dünya Savaşı’nın içine doğrudan çekilmiş olacaktı.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi Ne Zaman Bitecek?
Lozan Barış Antlaşması’ndan farklı olarak Montrö Boğazlar Sözleşmesi belli bir süre esas alınarak imzalanmıştır. Buna göre 1936 yılında imzalanmış olan sözleşmenin süresi 20 yıl olarak belirlenmişti. Ancak sözleşmenin 1. Maddesinde belirtilen “ulaşım özgürlüğü ilkesi ve bu özgürlüğün sözleşmeyle düzenlenmiş olması” hükmünden dolayı süresiz kabul edilmektedir. Ayrıca 20 yıllık süreç göz önünde bulundurulduğunda sözleşmenin süresi 1956 yılında bitmiştir. Fakat Montrö Boğazlar Sözleşmesi uygulamada halen devam etmektedir ve tüm taraf devletler sözleşmeye günümüzde de bağlı kalmaya devam etmektedir.