Osmanlı Ordusunda Askeri Islahatlar
Osmanlı ordusunda askeri ıslahatlar nelerdir? Askeri alanda hangi ıslahatlar yapılmıştır? Osmanlı Devleti’nin ordu sistemini Osmanlı Ordusu ve Özellikleri başlıklı içeriğimizde ayrıntılarıyla ele almıştık. Bu içeriğimizde Osmanlı ordusunda ateşli silahların kullanımıyla birlikte ordudaki yenilik hareketlerini inceliyoruz.
Osmanlı Ordusu ve Ateşli Silahlar
Osmanlı ordusunda askeri ıslahatlar konusuna geçmeden önce Osmanlı askerlerinin kullandıkları silahlar hakkındaki bilgilere bakalım.
Osmanlı ordusu özellikle 16. yy.ın sonlarına kadar dünyanın en güçlü orduları arasında yer alıyordu. Girdiği savaşlardan çoğu zaman zaferle dönüyor ve bu anlamda adeta Avrupa’yı titretiyordu. Ordunun nitelikli oluşunun yanı sıra Osmanlı askerinin silah kullanma konusundaki ustalığı da önemliydi.
Osmanlı ordusunda ateşli silahlar ne zaman kullanılmaya başlandı? Ok, yay, kılıç ve mızrak her ne kadar Türklerin en önemli silahları olsa da çağa uygun olarak elbette ateşli silahlar da kullanılmıştı. Örneğin kuşatma topunun 15. yy. itibarıyla Osmanlı ordusunda kullanılmaya başladığını görüyoruz. İstanbul’un kuşatılmasında Fatih Sultan Mehmet tarafından döktürülen ve yıkılamaz denilen İstanbul surlarını yıkmayı başaran şahi toplarından önce Osmanlı ordusunda savaş topu kullanılmıştı.
Peki Osmanlı ordusunda ilk ateşli silah ne zaman hangi savaşta kullanıldı? İsmail Hakkı Uzunçarşılı Osmanlı ordusunda ilk ateşli silahın yani savaş topunun I. Murat Döneminde 1389 I. Kosova Savaşı’nda, Sırplara karşı kullanıldığını belirtmektedir. Ancak Halil İnalcık ilk savaş topu kullanımının II. Murat döneminde olduğunu söyler. Bunun dışında Fatih Sultan Mehmet döneminde Otlukbeli Savaşı(1473), Yavuz Sultan Selim döneminde Ridaniye Savaşı (1517), Kanuni Sultan Süleyman döneminde Mohaç Meydan Savaşı (1517) savaş topunun kullanıldığı diğer önemli savaşlardır.
Savaş topu dışında Klasik dönem Osmanlı ordusunda tüfek de kullanılmıştır. Yeniçerilerin tüfekle donatılması II. Murat dönemine denk gelir. II. Murat Dönemi’nde Selanik’in ele geçirilmesi (1421) ve Varna Savaşı’nda (1444) Yeniçeriler’in tüfek kullandığı bilinmektedir. Ayrıca Fatih Sultan Mehmet döneminde de tüm yeniçeriler tüfekle donatılmıştı.
Osmanlı’da Askeri Islahatlar Ne Zaman Başladı?
Osmanlı ordusu 17. yy. itibariyle eski gücünü kaybetmeye başladı. Değişen dünyayla birlikte artık ateşli silahlar daha yoğun şekilde kullanılıyordu ve bu durum eyalet askerlerinin öneminin azalmasına neden oldu. Gelişen savaş teknolojisiyle birlikte Avrupa ordularında bir çok yenilik meydana gelmeye başladı ve askeri teknikler de gelişmeye değişmeye başladı. Osmanlı Devleti ise bu gelişmeleri zamanında fark etmemişti. Özellikle 1683 II. Viyana kuşatmasının başarısız olmasından sonraki süreçte devam eden askeri yenilgiler, orduda yenilik yapmanın şart olduğunu ortaya koydu. Fakat özellikle yeniçeriler yapılan ya da yapılması istenen ıslahatları kabul etmiyor ve engelliyordu.
Avrupa’da hem ordu sistemi hem de savaş yöntemlerinde ateşli silahların merkeze alındığı yenilikler “Askeri Devrim” niteliğindeydi. Kılıç ve mızraklar terk edilmiş; ateşli silahları daha etkili kullanmak için “kontra-marş” denilen bir teknik uygulamaya başlamışlardı. Bu sistemde ateş eden birlikler hemen arkaya geçip yeni ateş için hazırlanırken öndeki birlikler ateş etmeye devam ederdi. Osmanlı Devleti ise Avrupa’daki bu yeni savaş teknolojisi ve taktikleri ile ilk kez 16. yy.ın sonunda Avusturya ile yaptıkları savaşlar esnasında tanıştı. Nitekim bu savaşlarda Osmanlı ordusu düşmanın tüfekli askerleri karşısında başarılı olamamıştı.
Ateşli silahların etkin kullanımı karşısındaki bu hezimetten sonra silahlı yeniçerilerin sayısı 50 bine çıkarılmış; 17. Yy.ın sonunda ise bu sayı 80 bine kadar çıkarılmıştı. Ayrıca ateşli silahlar kullanabilen yeni askeri birlikler de oluşturulmuştu. Ancak yeniçeri ocağındaki asker sayısının bu kadar artması devlet hazinesine çok büyük bir yük getiriyordu. Bunun dışında yeniçeri askerleri arasında başı bozukluk da iyice ayyuka çıkmıştı.
Diğer yandan tımar sistemi de bozulmaya başlamıştı. Tımarlı Sipahilerin sayısı gittikçe azalmış; zaten tüfekle savaşan askerlerin karşısında kılıç kullanan sipahilerin değeri de pek kalmamıştı.
Genç Osman’ın 1596 Haçova Savaşı’ndan sonra Yeniçeri Ocağı’nı kaldırma fikri, padişahın canına mâl olmuştu. Sonraki süreçte yeniçeriler bir çok yeniliğin önünde engel olarak durmaktan ve mümkün olan her fırsatta ayaklanma çıkarmaktan geri durmamışlardı. Bu süreçte özellikle 18. yy.da Osmanlı padişahları askeri alanda yeniliklere ağırlık verdiler.
Osmanlı Devleti’nde Askeri Alanda Yapılan Yenilikler
Avrupa’daki askeri devrim Osmanlı Devleti’nde de askeri yenilikler yapma ihtiyacını zorunlu kılmıştı. Bu nedenle Osmanlı padişahları askeri alandaki yeniliklerde yabancı uzmanlardan faydalanma yoluna gitmişlerdi.
Orduda yenilik ihtiyacından hareketle Osmanlı Devleti’nde yapılan askeri ıslahatları yani yenilikleri maddeler halinde sıralayalım:
- I.Mahmut döneminde askeri alanda ıslahat yapma görevi Fransız asıllı Humbaracı Ahmet Paşa’ya verildi. (Çok geçmeden Osmanlı askerine eğitim verecek olan yabancı uzmanların Müslüman olma şartı kaldırılmıştır).
- Kara subayı yetiştirmek için Hendesehane açıldı. Hendesehane, batı tarzında açılmış olan ilk askeri teknik okul özelliği taşır. Bu dönemde ayrıca humbaracı ve topçu ocakları ıslah edildi.
- III. Mustafa döneminde sürat topçuları ocağı kuruldu. Ayrıca Deniz subayı yetiştirmek amacıyla Mühendishane-i Bahr-i Humayun (Deniz Mühendishanesi) kuruldu.
- I.Abdülhamit döneminde İstihkam Okulu açıldı ve yeniçeri sayımı yapıldı.
- III. Selim döneminde Nizam-ı Cedit kurularak askerler Avrupa tarzında eğitilmeye başlandı. Ayrıca Levent ve Selimiye kışlaları yapıldı. Mühendishane-i Berr-i Humayun kurularak subay ihtiyacı karşılanmaya başlandı.
- II.Mahmut döneminde her ne kadar Sekban-ı Cedit ve Eşkinci Ocağı kurulmuş olsa da yeniçerilerin karşı çıkması nedeniyle çok geçmeden kapatıldı. Fakat II. Mahmut 1826 yılında Yeniçeri Ocağını kaldırarak yeniliklerin önündeki büyük bir engeli ortadan kaldırdı. Yeniçeri Ocağının kaldırılmasına “hayırlı olay” anlamına gelen “Vakay-ı Hayriye” denilir. Yeniçeri Ocağı’nın yerine de Avrupa tarzı Asakir-i Mansure-i Muhammediye ordusunu kurdu.
- II.Mahmut döneminde ayrıca tımar sistemi ve tımarlı sipahiler kaldırılarak yerine redif birlikleri ve Rumeli’de Müşrikler kuruldu.