Türkiye (Anadolu) Selçuklu Devleti Hakkında Bilgi
Türkiye (Anadolu) Selçuklu Devleti 1077-1308 yılları arasında hüküm sürmüş bir Türk Devleti’dir. Türkiye Selçuklu Devleti’nin kurucusu Süleyman Şah’tır. Süleyman Şah, Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun en güçlü hükümdarlarından Melikşah’ın akıncı komutanlarındandı.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar
Türkiye (Anadolu) Selçuklu Devleti
Büyük Selçuklu Devleti’nin Bizans İmparatorluğu ile yaptığı 1071 Malazgirt Savaşı’nda elde edilen zaferin ardından Türkler’in Anadolu’ya giriş süreci başlamış; bu süreçte Süleyman Şah İznik’i alarak başkent yapmış, Türkiye Selçuklu Devleti’ni kurmuştur.
Türkiye Selçuklu Devleti’nde de önceki Türk devletlerinde olduğu gibi “ülke hanedanın ortak malıdır” anlayışı devam etmiştir. Yaklaşık 240 yıllık tarihinde Türkiye Selçuklu Devleti’nin tahtına oturan hükümdarlar ve dönemin önemli gelişmeleri şöyledir;
Süleyman Şah Dönemi (1077-1086)
Türkiye Selçuklu Devleti’nin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah, devleti kurduktan sonra Bizans İmparatorluğu’nda devam etmekte olan taht kavgalarını kendisi için fırsata çevirdi. Bu karışıklıklardan faydalanarak İstanbul Boğazına kadar fetihlerini genişletti. Doğuda Tarsus, Antakya ve Adana’yı fethetti. Ardından Halep’e yöneldi ancak Suriye Selçuklu Emiri Tutuş ile yaptığı Ayn Seylem Muharebesi’nde yenilerek öldü. Bazı kaynaklar bu yenilgiden dolayı Süleyman Şah’ın intihar ettiğini öne sürer.
Ebu’l Kasım Dönemi (1086-1092)
Süleyman Şah sefere çıkmadan önce başkent İznik’te Ebu’l Kasım’ı vekil olarak bırakmıştı. Süleyman Şah’ın ölümüyle İznik tahtına yerleşen Ebu’l Kasım, kardeşi Ebu’l Gazi’nin de destekleriyle Bizans’la mücadele ederek devletin sınırlarını genişletti. O dönemde Büyük Selçuklu sultanı olan Melikşah ise Anadolu’yu kontrol altına almak istiyordu ve bu nedenle Ebu’l Kasım’ı öldürttü.
1.Kılıç Arslan Dönemi (1092-1107)
Süleyman Şah öldüğünde, Süleyman Şah’ın oğulları Kılıç Arslan ve Kulan Arslan, Melikşah tarafından esir alınmıştı. Melikşah ölünce İznik’e gelerek tahta çıktı ve Bizans ile mücadele etmeye devam etti. İlk Türk denizcisi Çaka Bey’in kızıyla evlendi ve böylece ittifak yoluyla güçlendi. Ancak daha sonra Bizans oyunlarının etkisiyle Çaka Bey’i öldürttü.
Eskişehir yakınlarındaki Dorileon Savaşı’nda Bizans’a yenildi. Bu dönemde yapılan I. Haçlı saldırısı ile Haçlılar, Türkiye Selçuklu Devleti’nin başkenti İznik’i ve Kudüs’ü ele geçirdi. İznik’in elden çıkmasıyla I. Kılıç Arslan, devletin başkentini Konya’ya taşıdı. Devletin yıkılışına kadar başkent Konya değişmedi. Haçlı Seferleri ile ilgili ayrıntılı bilgi için bknz; Haçlı Seferleri
Haçlı saldırısı geçtikten sonra Maraş, Malatya ve Musul’u aldı. Bu fetihler Büyük Selçuklu Devleti’nin tepkisine sebep oldu ve Türkiye Selçuklu Devleti ile Büyük Selçuklu Devleti arasında yapılan savaş esnasında geri çekilirken Habur Çayı’ndan geçişi sırasında atından düşerek boğuldu ve öldü.
Bunalım Dönemi (1107-1110)
Kılıç Arslan Anadolu’da siyasi birliği sağlamayı başarmış bir hükümdardı. Kılıç Arslan’ın ölümüyle Anadolu siyasi birliği bozuldu. Danişmenoğlulları güçlendi.
Şahin Şah Dönemi (1110-1116)
1110’da Türkiye Selçuklu Devleti tahtına çıkan Şahin Şah’ın sultanlığını kardeşi Mesud tanımadı. Bir süre sonra da tahttan indirildi.
I. Mesut Dönemi (1116-1155)
Danişmentlilerin yardımıyla tahta çıkan I. Mesut, Bizans ve II. Haçlı ordusuna karşı başarı elde etti. Türkiye Selçuklu Devleti’ne ait ilk para I. Mesud döneminde basıldı. (bakır para)
1.Mesud, “ülke hanedanın ortak malıdır” geleneğine uyarak ülkeyi üç oğlu arasında paylaştırdı. II. Kılıç Arslan’ı da veliahtı ilan etti.
II. Kılıç Arslan Dönemi (1155-1192)
II.Kılıç Arslan döneminde Türkiye Selçuklu Devleti tam bağımsızlığına kavuşmuştur. II. Kılıç Arslan’ın ilk icraatlarından biri, bir tehdit unsuru olan Danişment Beyliği’ni ortadan kaldırmak oldu. Böylece Anadolu Türk siyasi birliği büyük ölçüde tekrar sağlanmış oldu.
Miryokefalon Savaşı (1176)
Bu dönemin en önemli olayı hiç şüphesiz Bizans ile yapılan 1176 Miryokefalon Savaşı’dır. Bu savaşın kazanılması ile;
- Malazgirt Savaşı ile başlayan sürecin tamamlandı yani Anadolu kesin olarak Türk yurdu oldu.
- Artık Bizans, Türkleri Anadolu’dan atamayacağı gerçeğini kabullendi.
- Miryokefalon Savaşı’ndan sonra Bizans’ın savunmaya, Türkler’in saldırıya geçtiği bir dönem başlamış oldu.
1.Kılıç Arslan 1186 yılında ülkeyi 11 oğlu arasında paylaştırdı. Ancak bu durum ülkede taht kavgalarının yaşanmasına ve iç karışıklıkların yaşanmasına neden oldu.
1.Gıyaseddin Keyhüsrev Dönemi
Bu dönemde Samsun fethedilerek Karadeniz ticaret yolları açılmış oldu. Ayrıca Antalya fethedildi ve böylece Türkiye Selçuklu Devleti ilk limanına kavuşmuş oldu. Antalya limanında donanma kuruldu ve artık Türkiye Selçuklu Devleti denizcilik faaliyetlerine başlamış oldu. I. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde Venedik ile ilk ticaret antlaşması da yapıldı.
İzzettin Keykavus Dönemi (1211-1220)
Bu dönemde Sinop’un fethedilmesiyle Türkiye Selçuklu Devleti Karadeniz’de de önemli bir liman elde etti.
1.Alaeddin Keykubat (1220-1237)
Türkiye Selçuklu Devleti en parlak dönemini I. Alaeddin Keykubat döneminde yaşamıştır. Alaeddin Keykubat bir yandan Bizans ile dostluk ilişkileri kurarken diğer yandan da Anadolu’da ilk siyasi birliği kurdu.
Suğdak Limanı’nı (Kırım) aldı ve böylece İpek yolunu kontrol altına aldı.
Harzemşahlarla 1230 Yassı Çemen Savaşı’nı yaptı. Türkiye Selçuklu Devleti bu savaşı kazandı ancak Harzemşahlar’ın ortadan kalkması nedeniyle Moğollarla komşu durumuna geldiler.
1.Gıyaseddin Keyhüsrev Dönemi (1237-1246) ve Devletin Dağılması
Siyasi meselelerle pek de ilgisi bulunmayan, daha çok eğlenceye düşkün bir hükümdar olan II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde devletin otoritesi zayıfladı. Bu dönemde çıkan Baba İshak isyanı güçlükle ve kanlı bir şekilde bastırıldı. Bu durum devletin zayıflığının bir kanıtı oldu. Bu nedenle Moğollar bu durumdan faydalanmak için harekete geçti.
Türkiye Selçuklu Devleti ile Moğollar arasında yapılan 1243 Kösedağ Savaşı’nda Selçuklular yenildi. Bu yenilgi aynı zamanda Selçuklu Devleti’nin yıkılış sürecine girmesine sebep oldu. Bir süre Moğol egemenliği devam ettikten sonra, devletin varlığı 1308 yılında tamamen son buldu.