Antik Roma’da Mitoloji ve Din; Antik Roma’da Tanrı ve Tanrıçalar
Antik Roma’da mitoloji ve din nasıldı? Antik Roma’da din, günlük yaşamın önemli bir parçasıydı. Mitoloji ve din kavramları Romalıların hayatında önemli bir yere sahipti ve yaşamı şekillendiren faktörlerdendi.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar
Antik Roma’da Mitoloji ve Din
Antik Roma’da din, sadece inançlardan ibaret değildi. Aynı zamanda toplumu bir arada tutmada önemliydi.
Antik Roma’da çok tanrılı bir inanç sistemi vardı. Her bir yaşamın ya da doğanın farklı kısımlarından sorumlu olan bir çok tanrı ve tanrıçaya inanıyorlardı.
Evlerde Lares adında küçük tapınaklar olurdu ve burada aileler ev tanrılarına tapınırlardı. Roma’da oldukça fazla sayıda bulunan tapınaklar sadece ibadethane değil aynı zamanda toplanma alanlarıydı.
Yıl boyunca tanrıları için çeşitli ritüeller gerçekleştirirlerdi. Tanrıların isteklerini anlamak için işaretleri yorumlamaya çalışırlardı.
Din ve siyaset birbiriyle yakından ilişkiliydi. Siyasetçiler genellikle rahip olarak da hizmet verirdi.
Antik Romalılar da Yunanlılar gibi tanrı ve tanrıçaların Olimpos Dağı’nda yaşadıklarına inanırlardı.
Roma Mitolojisi
Roma mitolojisi, hem Roma kültür ve medeniyetinin hem de Roma dini ve tarihinin kökenini tanımlamak için kullandıkları geleneksel hikayeler, inançlar ve ritüellerin bir koleksiyonudur. Roma mitolojisinin dini kısmı büyük oranda Yunan mitolojisinden etkilenmiştir. Yunan mitolojisindeki tanrılar Antik Roma mitolojisinde de aynıdır ancak Tanrıların isimlerini ve hikayelerini değiştirmişlerdir. Roma mitolojisi, tüm tanrıların geçmişini, tarihini ve güçlerini açıklıyordu.
Romalılar için mitoloji ayrıca toplumsal değerleri anlatmanın bir yoluydu. Roma mitolojisindeki pek çok hikaye kültürel ve toplumsal erdemleri anlatır. Bu hikayeler devletine, ülkesine hizmet eden, cesur ve zeki karakterlerin başarılarını anlatır.
Roma’nın kuruluşu da efsanevi bir hikayeye dayanmaktadır.
Roma’nın Kuruluşu
Romalılar, kökenlerini ve dinlerini mitoloji yoluyla açıklamaya çalışmışlardır. Bu nedenle sosyal, dini ve kültürel inançları Roma mitolojisine dayanır. Roma’nın kuruluş efsanesi şöyledir;
Remus ve Romulus, Rhea Silvia ile Roma savaş tanrısı Mars’ın ikiz kardeşleridir. Bebekken terk edilen ikiz kardeşler dişi bir kurt tarafından bulunur ve emzirilir. Aynı zamanda bir ağaçkakan tarafından beslenirler.
Remus ve Romulus, büyüyünce kendi şehirlerini kurmaya karar verirler ancak yer seçimi konusunda anlaşmazlığa düşerler. Bu anlaşmazlık sonucu Romulus, kardeşi Remus’u öldürür ve kendi şehrini kurar.
Roma Cumhuriyeti’ne son veren Julius Caesar döneminden ititbaren Roma imparatorları tanrılaştırıldı. Bu da Roma liderlerinin daha da güçlenmesini sağlamıştı. Bu durum İmparator Konstantin’in Hristiyan olmasına kadar devam etti.
Antik Roma Tanrı ve Tanrıçaları
Çok tanrılı bir dine mensup olan Romalılar için hemen hemen her şeyin bir tanrısı vardı.
Romalılar, büyük oranda Yunan mitolojisinden etkilendiler. Yunan tanrılarının çoğunu alıp onları yeniden isimlendirdiler. Antik Roma’da başlıca tanrı ve tanrıçalar şunlardı;
Jüpiter: Tanrıların kralı ve gök gürültüsü, şimşek tanrısı. Aynı zamanda Roma’nın koruyucu tanrısıdır. Yunan mitolojisindeki karşılığı Zeus’tur.
Juno: Jüpiter’in karısıdır ve o da Roma’nın koruyucusudur. Yunan mitolojisindeki karşılığı Zeus’un karısı Hera’dır.
Mars: Savaş tanrısı. Jüpiter ile Juno’nun oğlu. (Yunan mitolojisinde Ares)
Merkür: Ticaret tanrısı (Yunan mitolojisinde Hermes)
Neptün: Deniz tanrısı ve atların koruyucusu. Jüpiter’in kardeşidir. (Yunan mitolojisinde Poseidon)
Venüs: Aşk ve güzellik tanrıçası (Yunan mitolojisinde Afrodit)
Diana: Av, hayvan ve okçuluk tanrıçası (Yunan mitolojisinde Artemis)
Apollo: Müziğin, şiirin ve okçuluğun tanrısı, Diana’nın ikiz kardeşi
Minerva: Bilgelik tanrıçası (Yunan mitolojisinde Athena)
Ceres: Tarımın ve mevsimlerin tanrıçası. (Yunan mitolojisinde Demeter)
Vulcan: Ateş tanrısı (Yunan mitolojisinde Hephaestus)
Bacchus: Şarap ve tiyatro tanrısı. (Yunan mitolojisinde Dionysos)
Bellona: Savaş tanrıçası
Hristiyanlığın devletin resmi dini olarak kabul edilmesinden sonra mitler önemini yitirmiş ve mitolojinin dini kısmı artık toplumda unutulmaya başlanmıştır.