Antik Mısır Kültürü; Eski Mısır’da Günlük Yaşam Nasıldı?
Antik Mısır kültürü, tarihte en önemli kültürlerden biridir. Dünyanın en eski ve en uzun ömürlü uygarlıklarından biri olan Antik Mısır, özgün bir uygarlık olarak karşımıza çıkar. Nil Nehri boyunca yerleşmiş olan ve üç bin yıldan fazla süre varlık gösteren Mısır uygarlığı oldukça zengin bir kültüre sahiptir. Bu içeriğimizde Antik Mısır’ın siyasi tarihinden ziyade günlük yaşam üzerinden kültürel yapının ayrıntılarını ele alıyoruz;
Bu Yazının İçindeki Başlıklar
Antik Mısır Kültürü
Eski Mısırlıların günlük yaşamı nasıldı? Hangi yemekleri yerler, ne giyerlerdi?
Mısır’da ortalama ekonomik düzeye sahip aileler güneşte pişmiş çamurdan yapılmış evlerde yaşardı. Evler çok küçüktü ve çok az eşya olurdu. Yaz sıcaklarında evlerin düz çatılarında uyurlardı. Evlerinin içlerini genellikle renkli desenlerle boyarlardı.
Temel gıda ekmeğin yanı sıra meyve, sebze, kuzu eti severlerdi. Yemeklerini kil fırınlarda pişirirlerdi. Ana içecekleri ise arpa suyu yani biraydı. Yedikleri ekmek o kadar sertti ki dişleri aşınıyordu
İnsanların büyük çoğunluğu her gün Nil Nehri’nde yıkanırdı.
Meslek Grupları
Eski Mısır’da başlıca meslek grupları şöyleydi;
Çiftçiler; Eski Mısır’da insanların çoğu çiftçiydi. Bira yapmak için arpa, ekmek yapmak için buğdayın yanı sıra soğan ve salatalık gibi sebzeler, keten yapmak için de keten tohumu yetiştirirlerdi. Mahsuller Nil Nehri kıyılarında yetiştirilirdi.
Zanaatkarlar; Çok çeşitli zanaat işleri vardı. Marangoz, dokumacı, kuyumcu, deri işçisi ve çömlekçiler gibi meslekler vardı.
Askerler; Eski Mısır’da asker olmak kişinin toplumda yükselmesi ve itibarının artmasının bir yoluydu. Askerlerin çoğu uşaktı. Askerler barış zamanlarında piramit için taş taşımak, kanal kazmak gibi işlere yardımcı olurdu.
Katipler; Eski Mısır’da sadece katipler okuma yazma bilirdi ve bu yüzden de itibarlı bir kesimdi. Katipler zaten varlıklı ailelerden gelirdi ve karmaşık Mısır hiyerogliflerini öğrenmek için yıllarca eğitim alırlardı.
Diğer önemli meslek grubu ise rahip ve rahibelerdi.
Antik Mısır’da Kadın Olmak
Antik Mısır’da her ne kadar kadın ve erkeklerin toplumsal rolleri farklı olsa da birçok antik uygarlığın aksine kanun önünde kadın erkek eşitliği vardı.
Kadınlar yüksek mevkilerde bulunabilirdi. Ancak genellikle günlük ev işleriyle ilgilenirlerdi. Yoksul kadınlar tarladaki işlerde kocalarına yardım eder, zengin kadınlar ise kendi işlerini yapma fırsatı bulurdu. Ev işlerini hizmetçileri yapardı. Bazı zengin ve yüksek rütbeli kadınlar Mısır tanrıçalarından biri için bir tapınakta rahibe olarak çalışırdı. Bir tapınakta çalışmak oldukça itibarlı bir işti.
Bazı kadınların kozmetik ve giyim gibi ürünler satan işletmeleri vardı. Bazı kadınlar ise mahkemelerde müzisyen veya dansçı olarak çalışırdı.
Kızlar genellikle ortalama 12 yaşında evlendirilirdi.
Karı koca genellikle aynı mezara gömülürdü. Eski Mısırlılar için aile çok önemliydi ve birçok erkeğin tek eşi vardı.
Antik Mısır’da Giyim
Ketenden yapılmış kıyafetler giyerlerdi. Çünkü keten, Mısır’ın sıcağında serin tutan bir kumaştı. Erkekler etek, kadınlar ise düz elbise giyerdi. Köleler ve hizmetçiler ise desenli kumaşlardan yapılmış kıyafetleri giyerdi. Yüksek rütbeli rahipler ve firavun omuzlarına leopar derisi pelerinler takardı. Çünkü leopar kutsal bir hayvan olarak kabul edilirdi. Çocuklar 6 yaşına gelene kadar kıyafet giymezdi.
Keten bitkisinin liflerinden keten yaptılar. İşçiler elyafları iplik haline getirip keten kumaş dokurlardı. Oldukça uzun ve zahmetli bir işti. Bu kumaş genellikle beyaz olmakla birlikte nadiren başka renge boyanırdı.
Basit ve sade kıyafetlerini özenle yapılmış takılarla süslerlerdi. Hem erkekler hem kadınlar ağır bilezikler, küpeler ve kolyeler takardı. Güzel görünmeye ve temiz giyinmeye oldukça önem veren Mısırlılar takı takmayı çok severdi. Erkek ya da kadın fark etmeksizin takı takmak günlük yaşamın bir parçası gibiydi. Zenginler altın ve gümüş takılar takar; fakirler ise bakır takılar takardı.
Takı gibi makyaj da çok önemliydi ve hem erkekler hem kadınlar makyaj yapardı. Yanlarında kozmetik çantalarını taşırlardı. Tahmin edilebileceği üzere en önemli makyaj ürünü göz boyasıydı. Erkek ve kadınlar göz makyajı olarak kohl adı verilen siyah göz boyası sürerdi. Ciltlerine yağlar ve kremler sürerlerdi.
Firavunlar bir dönem tıraş olmaya önem verirken daha sonra dini sebeplerle takma sakallar kullandılar. Hatta kadın firavun Hatşepsut bile hükümdarlığı döneminde takma sakal kullanmıştı.
Genellikle yalınayak dolaşırlardı. Ayakkabı olarak zenginler deriden yapılmış sandalet giyerken yoksullar dokuma çimden yapılmış sandaletler giyerdi.
Zenginler erkek kadın fark etmeksizin peruk takardı. Peruk ne kadar mücevherle süslenmişse kişi o kadar zengin demekti.
Bu bilgiler çok işime yaradı, emeğinize sağlık