Aydınlanma Felsefesi Nedir? Aydınlanma Felsefesinin Özellikleri

Aydınlanma Felsefesi Nedir?

Aydınlanma Felsefesi nedir, Aydınlanma felsefesinin özellikleri nelerdir ve Aydınlanma felsefesi filozofları kimlerdir? Bu içeriğimizde aydınlanma felsefesi hakkında önemli bilgileri ele alıyoruz.

Aydınlanma Felsefesi Nedir?

18. yüzyıla damgasını vuran aydınlanma felsefesi tamamen aklı ön plana alarak, doğru bilgiye ulaşmanın tek yolunun akıldan geçtiğini savunur.

Aydınlanma insanın kendi hatasıyla düştüğü durumdan kurtulmasıdır. “Kendi aklını kullanma cesaretine sahip ol” sloganı kullanılmıştır. Aydınlanma felsefesi nedir sorusunu; insanın aklı ve deneyimleriyle geleneksel görüşlü otoritelerden ve önyargılardan kurtulup kendi aklıyla dünyayı ve yaşamını kavrayıp düzenlemesi olarak da tanımlayabiliriz. Yani insan aklının ön plana geçmesidir. Bu çağ içinde insan aklı özgürdür. İnanmak değil bilmek önemlidir felsefesi vardır.

Aydınlanma Felsefesi Filozofları

Aydınlanma felsefesinin temeli Descartes’ın rasyonalist felsefesine dayanır. Yüzyılın diğer önemli filozoflarından Voltaire ve Jean-Jacques Rousseau,  din, inanç ya da kilise öğretilerinden ziyade Antik Yunan döneminde olduğu gibi aklın ve bilimin ön plana alındığı yeni ve medeni bir toplum düzenini savunuyordu. Aydınlanma felsefesinin önemli temsilcileri arasında Voltaire ve Jean-Jacques Rousseau dışında;

  • David Hume
  • Denis Diderot,
  • John Locke,
  • Montesquieu,
  • Adam Smith,
  • Baruch Spinoza,
  • Leibniz

sayılabilir.
Ancak aydınlanma felsefesinin en büyük temsilcisi Immanuel Kant’tır. Çalışmaları ve fikirleri Alman düşüncesiyle birlikte tüm Avrupa felsefesine 20. yy.a kadar yön vermeyi başarmıştır. Alman filozof Immanuel Kant’ın en önemli eseri 1781’de yayınlanan “Saf Aklın Eleştirisi”dir. Kant’a göre akıl, ahlakın kaynağıdır.

Immanuel Kant
Immanuel Kant

Aydınlanma Felsefesinin İlkeleri Nelerdir?

Aydınlanma Felsefesinin temelinde akıl vardır, aklın kullanılması vardır. Akıl, insanı her türlü kötülükten korur.

İnsan, aklını kullanarak en iyi toplumsal ve siyasal düzeni oluşturur.

Akıl bireyseldir. Herkesin aklını kullanma biçimi farklıdır. O halde her şeyde bireyi ölçü almak gerekir.

İnsana gerçek değeri verirsek aydınlanmayı da başlatabiliriz. Toplumsal ve bireysel sorunların çözümünde aydınlanma belirleyici rol oynar.

Fransız Devrimine kadar insan aklı yönetici güçler tarafından kontrol altında tutuluyordu. Bu da sistemin tıkanmasına, düzenin statikleşmesine sebep oluyordu. Akıl kullanılmaya başlayınca insan özgürleşmesi ortaya çıktı.

Aydınlanma felsefesinde sorgulanmak istenen şey insan varlığının anlamı ve bunun dünyadaki yeridir.

Coğrafi Keşifler, Rönesans ve Reform hareketlerinin ardından kiliseye olan güvenin sarsılması dogmatik düşüncelerin etkisini yitirmesini ve akabinde kilise baskısının azalmasını sağladı. 18. yy.da insanlar artık tam anlamıyla özgürlük istiyordu. Öbür dünyada değil de bu dünyada mutlu olmayı, dolayısıyla mutluluk yaratacak bir düzenin kurulmasını istiyordu. İnsanlar kutsal kitapların sözleri yerine akla başvurulması ilkesini benimsedi.
Rönesansa gelene kadar insanlar sadece bilimi kendi kafalarında oluşturdukları düşüncelerle çözümlerdi. Aydınlanma çağında akılla deney ve gözlemleri birleştirme çağına girilmiş oldu.

Aydınlanma felsefesinin temel özelliğinden biri de doğa ile akıl arasındaki uyumu sağlamak, akılsal yapıyı doğadaki olayları çözümlemekte kullanmaktır.

Sonuç olarak aydınlanma felsefesi nedir sorusu akıl, bilim ve ilerleme ile karşılık bulur. Bu anahtar sözcükler aydınlanma felsefesini açıklar.

Bunları da beğenebilirsiniz
Bu Konu Hakkında Siz Ne Düşünüyorsunuz?