Holokost Nedir? Holokost Hakkında Bilgi
Holokost nedir ve tarihte holokost kimler tarafından yapılmıştır? Holokost kelimesi İbranice’de “olah” teriminden gelir ve bu kelimenin Yunanca çevirisidir. Olah, Yahudi inancında tamamen yakılan adak anlamına gelir. Yunanca “holos” (tüm) ve “kaustos” (yakılmış) sözcüklerinin birleşmesidir.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar
Holokost Nedir?
2.Dünya Savaşı döneminde (1939-1945), Adolf Hitler liderliğindeki Nazi Almanyasının, Yahudileri sistematik biçimdeki katletmesine Holokost denir. Henrich Himmler liderliğindeki Nazi SS (Seçkin Nazi Muhafızları) güçleri tarafından işgal edilen sınırlar içinde, genel kanıya göre 6 milyon Yahudi öldürülmüştür. Ancak öldürülen Yahudilerin sayısı çeşitli kaynaklara göre değişiklik gösterir.
Holokost aslında sadece Yahudileri kapsamaz. Nitekim Romanlar, engelli bireyler ve eşcinseller de 2. Dünya Savaşı döneminde sistematik bir şekilde katledilmiştir. Hatta bazı akademisyenler bu dönemde katledilen Sovyet esirler ile Polonyalıların da Holokost tanımına dahil edilmesi gerektiğini düşünür. Bunlar da düşünüldüğünde 2. Dünya Savaşı sırasında Naziler tarafından katledilenlerin sayısının yaklaşık 11 milyon olduğu görülmektedir.
Holokost öncesinde Avrupalı Yahudilerin sayısı yaklaşık 9 milyondu. Holokostta Yahudilerin üçte ikisi katledildi. Bunların 1 milyondan fazlası ise çocuk ve bebekti.
Almanya ve Almanların kontrolü altında bulunan sınırlar içerisinde Holokost için 40 binden fazla tesis bulunmaktaydı. İnsanlar bu tesislere toplanıp hapsediliyor ve ardından katlediliyordu.
Adolf Hitler
1933 yılında Almanya Şansölyesi seçilen Hitler, 1934’te Başkan Paul von Hindenburg’un ölümünden sonra kendini Führer ilan etti ve böylece Almanya’nın lideri oldu. Artık fikirlerini daha rahat bir şekilde uygulamaya koyabilirdi.
Nazi lider Adolf Hitler, saf Alman ırkının üstünlüğüne inanıyordu ve buna Aryan ırk diyordu. Ona göre bu saf ve üstün ırkın yayılması için belli bir yaşam alanına ihtiyaç vardı. Bu fikirlerini uygulamak için holokostu planlı bir şekilde devreye soktu.
Holokost Süreci Nasıl Başladı?
Naziler Almanya’da başa geldikten sonra ilk iş nüfusu iki ana kategoriye ayırdı: Ulus toplumuna ait olanlar ve ulus toplumuna ait olmayan yabancılar…
Ayrıca insanları üç tip düşman kategorisine ayırdılar;
-Irksal düşman olan Yahudiler ile Çingeneler, Marksistler, Liberaller, Hristiyanlar gibi politik düşmanlar
-Nazi karşıtı asi milli yoldaşlar
-Homoseksüel, tembel ve suçlu asi milli yoldaşlar
Son iki grubun toplama kamplarında eğitime tabi tutulup milli topluma kabul edilebilir bireyler olarak yetiştirilebileceklerine inanılıyordu. Bazı ahlak dışı kesimin ise genetik problemlerinden dolayı kısırlaştırılması gerektiğine inanılıyordu. Yahudiler ise ulus toplumdan sonsuza dek uzaklaştırılmalıydı.
Tüm bunlara göre Nazilerin amacı ulus toplumu oluşturmak amacıyla üzerine düşen sorumlulukları yerine getiremeyenleri polis kontrolünde takip etmek ve düzelmedikleri takdirde toplama kamplarına almaktı. Böylece tüm muhalif kesimi de korku ve şiddet yoluyla bastırdılar.
1933 yılından itibaren yürürlüğe giren kanunlarla Yahudiler artık toplumdan uzaklaştırılmaya başlamıştı;
İlk olarak Yahudilerin hakları ellerinden alındı.
Yüksek görevlerde bulunan Yahudiler görevlerinden uzaklaştırıldı.
Malları ve mülkleri ellerinden alındı
Gettolarda yaşamaya zorlandılar. (Yahudilerin belli bir yaşam alanına toplanması)
“Nihai Çözüm” adı verilen aşama ise son aşamaydı ve ölüm kamplarına götürülüyorlardı.
Bu uygulamalar için çıkarılan kanunlardan bazıları şöyleydi;
Sivil Hizmeti Düzenleme Kanunu: Nazi Almanyasındaki ilk antisemitist kanundu.
Çiftlik Kanunu: Yahudilerin çiftlik sahibi olmaları ve çiftlikte çalışmaları yasaklandı.
Okullardaki Kalabalığı Engelleme Kanunu: Yahudiler okullardan ve üniversitelerden uzaklaştırıldı.
Hastalıklı Zürriyetin Engellenmesi Kanunu: “Yararsız” insanların kısırlaştırılmasına yönelikti. 400 bin kişi rızası dışında kısırlaştırıldı.
Nürnberg Kanunları: Yahudilerin Aryan ırktan olanlarla evlenmesi yasaklandı. Yahudiler Alman vatandaşlığından çıkarıldı ve sivil hakları ellerinden alındı.
Yahudi Soykırımının Başlangıcı; Kristal Gece Nedir?
Kristal Gece; 10 Kasım 1938 tarihinde Naziler tarafından Yahudilerin evlerine, iş yerlerine ve sinagoglara yapılan ölümcül saldırılara verilen isimdir. Pogrom (katliam) gecesi olarak da bilinir. Saldırıdan sonra sokakları kaplayan cam kırıklarından esinlenilerek “kristal” terimi kullanılmıştır.
Almanya’daki 17 bin Polonyalı Yahudi’nin sınır dışı edilmesinden sonra Polonya’nın da kabul etmediği kişiler iki ülke arasında sıkışıp kalmıştı. Bunlardan bir çoğu açlıktan, hastalıktan ve soğuktan öldü. Kendi ailesi de aynı kaderi yaşayan 17 yaşındaki bir çocuk Paris’teki Alman Büyükelçiliğini basarak Konsolos yardımcısını öldürdü. Bu olay üzerine 10 Kasım 1938’de Kristal Gece adı verilen olay yaşandı. Polis ve İtfaiye ekipleri olaylara kasten müdahalede bulunmadı. 91 Yahudi öldürülürken yaklaşık 8 bin iş yeri yağmalandı, sinagog ve mezarlıklar tahrip edildi. Binlerce Yahudi toplama kamplarına gönderildi.
Olaylardaki maddi zararlardan da Yahudiler sorumlu tutularak hepsi yüksek miktarda tazminat ödemeye mahkum edildi.
Kristal Gece; Yahudi soykırımının başlangıcı olarak kabul edilir.
1939 yılından itibaren Naziler, Ötenazi Programı adı altında akıl hastası ve fiziksel engeli bulunan 70 bin Alman’ı gaz vermek suretiyle öldürmüştür. Alman dini liderlerin tepkisi üzerine Hitler bu programa son vermiş gibi gözükse de gizlilik içinde 1945’e kadar devam edildi ve bu süre içinde Avrupa’da engelli sayılan yaklaşık 300 bin kişi öldürüldü. Bu program Holokost’un bir pilot uygulaması gibiydi.
1941 yılından itibaren Yahudiler altı köşeli sarı yıldız sembolüyle işaretlendi. Böylece Yahudiler açık hedef haline getirilmiş oluyordu.
1941 sonlarından itibaren en az yararlı olarak görülen hastalar, yaşlılar ve zayıflar Polonya’daki gettolardan toplanmaya başladı.
İlk toplu gaz ölümleri ise 1942’de gerçekleştirildi.
Yahudilerin sistematik olarak katledildiği gaz odaları tarihte daha önce hiç görülmemiş bir şeydi. En bilinenleri ise Auschwitz, Chelmno, Jasenovac, Maly, Treblinka’dakilerdi.
Holokostta Kim Suçlu?
Holokost başta Adolf Hitler olmak üzere Alman ileri gelenler tarafından uygulansa da devletin neredeyse birçok kurumu bu sürece katkıda bulunmuştu. Örneğin;
- Mahalle kiliseleri ve İçişleri Bakanlığı doğum kayıtlarını paylaşmak suretiyle Yahudilerin tespit edilmesini sağladı
- Posta Kurumu, sürgün ve vatandaşlık haklarının alınmasına dair kararların dağıtılmasında görev aldı.
- Ekonomi Bakanlığı tarafından Yahudilerin mallarına el konuldu.
- Alman şirketleri Yahudi işçilerin işlerine ve Yahudi hissedarların haklarına son verdi.
- Üniversiteler Yahudileri kabul etmedi. Eğitim almakta olan Yahudilere diplomalarını vermedi. Yahudi akademisyenlerin görevine son verdi.
- Alman ilaç şirketleri, ilaçların deneyini kamplardaki Yahudiler üzerinde yaptı.
- Şirketler, krematoryum (Yahudilerin yakıldığı yerler) inşası için ihaleye girerek birbirleriyle yarıştı.
Holokost’ta Tıbbi Deneyler
İnsanların toplu bir şekilde katledilmesinin dışında, toplama kamplarında tıbbi deneyler de yapılıyordu.
Örneğin Auschwitz’de bulunan Doktor Joseph Mengele insanları basınçlı odalarda tutmak, insanlar üzerinde ilaçlar denemek, onları dondurmak, çocukların gözlerine çeşitli kimyasallar enjekte ederek onların göz renklerini mavi yapmaya çalışmak, uzuvlarını kesmek ve çeşitli cerrahi müdahaleler yapmak gibi insanlık dışı tıbbi deneyler gerçekleştirmişti. Bu icraatlar arasında 4 yaşındaki iki Roman kardeşi sırtlarından birbirlerine dikmesi de vardır. Çocukların çektiği acıya dayanamayan annesi, onların bu acılarına son verebilmek adına çocuklarını öldürmek zorunda kalmıştır.
Sonuç Olarak;
Şiddet ve soykırımın adım adım gerçekleştirildiği Holokost sürecinde insanlar önce çeşitli kanunlarla haklarından mahrum bırakılıp baskı ve zulüm görmeye başladı. Toplama kamplarında yorgunluktan ya da hastalıktan ölene kadar çalıştırıldılar. Ölüm kamplarına götürülerek gaz odalarında katledildikten sonra krematoryumda yakıldılar. Tarihin en büyük soykırımıydı.
Tüm bunlar Almanya’nın 2. Dünya Savaşı’nda yenilmesi ve Adolf Hitler’in intihar etmesiyle son buldu.