Orta Çağ’da Ticaret Yolları Nelerdir? Ticaret Yolları ve Özellikleri
Orta Çağ’da ticaret yolları nelerdir? İnsanoğlunun tarım yapmayı öğrenip üretici hayata geçmesinden itibaren ihtiyaç fazlası ürünlerle birlikte ticaret hayatı da gelişmeye başlamıştır. Ticaretin alanı genişledikçe ticari ürünlerin üreticiye ulaştırılmasını sağlayan ticaret yolları da medeniyetler için oldukça önemli hale gelmiştir. Bu içeriğimizde tarihteki önemli ticaret yolları ve özellikleri üzerinde duruyoruz.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar
Orta Çağ’da Ticaret Yolları
Orta Çağ’ın en önemli ticaret yolları; Kral Yolu, İpek Yolu, Kürk Yolu ve Baharat Yolu’dur.
Kral Yolu
Pers İmparatoru Darius tarafından yaptırılmıştır. Kral Yolu’nun gerçek yapılış amacı ticaret değil, Efes-Persepolis arasındaki ulaşımı kolaylaştırmak ve hızlandırmaktır. İran’ın Sus şehrinden başlayıp Lidyalılar’ın başkenti Sard (Manisa/Salihli) şehrinde son bulur. Anadolu ve Mezopotamya medeniyetleri arasındaki kültürel etkileşimin arttırılmasında önemli bir rolü olan Kral Yolu sayesinde bir Anadolu uygarlığı olan Lidyalılar tarafından icat edilen para, Ön Asya’ya kadar yayılmıştır.
Lidyalılar bu yolu onararak çevre kültürlerle ilişkilerini geliştirmiş; haberleşme amaçlı yararlanmışlardır.
Çin ve Hindistan’dan gelen ürünler asırlar boyunca İranlı ve Anadolulu tüccarlar tarafından Kral Yolu üzerinden taşınıp Ege Denizi kıyılarına ve Avrupa’ya taşınmıştır.
2600 km uzunluğundaki Kral Yolu üzerinden taşınan başlıca ticaret malları arasında kumaş, tahıl, baharat ve hayvan postları sayılabilir.
İpek Yolu
Tarihin en önemli ticaret yollarının başında gelen İpek yolu insan yapımı değil, doğanın insanoğluna bir armağanıdır. Hem İlk Çağ’da hem de Orta Çağ’daki en yoğun transit ticaret yolu olan İpek Yolu’nun iki önemli güzergahı vardır.
Güney güzergahı; Antakya’dan başlar, İran ve Afganistan’ın kuzeyinden Çin’e ulaşır.
Kuzey güzergahı; Çin topraklarından başlar, Orta Asya boyunca devam ederek Don Nehri’ne kadar uzanır. Bu yol Anadolu’da Antep, Malatya, Trabzon, Sinop, Alanya, Antalya ve İzmir gibi liman ve kentlere bağlanır.
Çok sayıda devletin topraklarından geçen bir ticaret yolu olması nedeniyle Doğu-Batı kültürleri arasında son derece önemli bir köprü görevi görmüştür. Bu öneminden dolayı Çinliler dışında Türkler, Moğollar, Farslar, Araplar ve Ruslar İpek Yolu üzerinde hakimiyet kurmak için mücadele etmişlerdir.
İpek Yolu sadece ticarete hizmet etmiyordu. Bilginler ve ordular da bu yolu sıklıkla kullanırdı. Nitekim İtalyan kaşif Marco Polo’nun İpek yolunu kullanarak Çin’i ziyaret eden ilk Avrupalı olduğu düşünülmektedir.
Kürk Yolu
Kuzey Karadeniz kıyılarından başlayıp Ural Dağları ve Altaylar üzerinden geçen ve Çin’e kadar uzanan Kürk Yolu, İpek Yolu’nun kuzeyinden geçerdi. Sincap, sansar, tilki, kunduz ve vaşak gibi hayvanların kürkleri ile bal mumu ve mantar, Kürk Yolu’nun ana ticaret mallarıydı.
Kürk Yolu üzerinden ticaret yapan medeniyetlerin başında ise İtil Bulgarları ve Hazar Türkleri geliyordu. Hazarların en önemli ticaret ürünü ise balık tutkalıydı.
Baharat Yolu
Hindistan’dan başlayıp Suriye’nin Lazkiye Limanı’na uzanan bir ticaret yoludur. Doğu-Batı arasındaki etkileşimi arttıran bir ticaret yolu olan Baharat Yolu üzerindeki şehir ve devletler zenginleşmiştir.
Baharat Yolu üzerinde ticareti yapılan ana mallar arasında biber, kakule, safran, yenibahar, kimyon gibi baharatlar ile elmas ve inci gibi değerli madenler sayılabilir.
Baharat Yolu’nun en önemli özelliklerinden biri de diğer ticaret yollarının aksine bir deniz yolu olmasıydı.
Sonuç olarak; İlk ve Orta Çağ boyunca son derece ekonomik ve kültürel değere sahip olan bu ticaret yolları zamanlar önemini yitirmiştir. Doğuyu batıya bağlayan İpek yolu, güneyi batıya bağlayan Baharat yolu, kuzeyi güney ve batıya bağlayan Kürk yolu zaman içinde Müslümanların eline geçti ve böylece İslam ülkeleri kısa süre içinde zenginleşti.
Bu ticaret yollarından taşınan ürünler Batılı ülkelere ulaşana kadar çok el değiştiriyor ve Batılılar için pahalıya mâl oluyordu. Bu nedenle Avrupalılar Doğu’nun zenginliklerine ulaşmak ve doğrudan ticaret yapabilmek için Haçlı Seferlerini başlatsalar da amaçlarına ulaşamadılar. Ancak 15. yy.dan itibaren gerçekleşen Coğrafi Keşifler ile birlikte yeni ticaret yollarının bulunmuş olması İpek ve Baharat yollarının popülerliğini yitirmesine neden olmuştur.