Akkoyunlu Devleti; Akkoyunlular Kimdir?
Akkoyunlu Devleti, 1350-1502 yılları arasında hüküm sürmüş bir Türkmen devletidir. Bayındırlılar olarak da bilinen Akkoyunlular, Oğuzların Üçok kolunun Bayındır kolundandır. Başka bir deyişle Akkoyunlu Devleti, Oğuz Türkleri tarafından kurulmuş olan bir devlettir.
Azerbaycan halkının oluşumunda yer aldıkları için Azerbaycan tarihi için önemli bir yere sahiptirler. Horasan’dan Fırat’a, Kafkas Dağları’ndan Umman Denizi’ne kadar geniş bir coğrafyada hakimiyet kurmuşlardır.
Akkoyunlu Devleti
Akkoyunlu Türkmenleri 1200’lü yılların sonlarında Horasan’dan Azerbaycan’a gelerek burada bir aşiret oluşturdular. Azerbaycan başta olmak üzere Harput, Palu ve Diyarbakır yörelerini kendilerine yurt edinen Akkoyunlular Anadolu, Suriye ve Irak topraklarına çeşitli akınlar düzenlediler.
Akkoyunlu Devleti’ni kuran kişi ise Kara Yülük Osman Bey oldu. Kara Yülük Osman Bey, Timur’un Osmanlı Devleti’ne karşı mücadelesinde Timur’a verdiği desteklerden dolayı Malatya ve Diyarbakır’ı aldı ve Diyarbakır’da hükümdarlığını ilan etti. Ancak 1435’te Karakoyunlularla yaptığı savaşta öldü.
Kara Yülük Osman Bey’in ölümünden sonra oğulları arasında çıkan taht kavgaları devleti zayıflattı. Bu taht kavgalarına son veren ise Kara Yülük Osman Bey’in torunu Uzun Hasan oldu ve devleti, sınırları geniş bir imparatorluğa dönüştürdü. Karakoyunlu Devleti’ne son veren Uzun Hasan, Akkoyunlu Devleti’nin başkentini Diyarbakır’dan Tebriz’e taşıdı.
Akkoyunlu Devleti, 1502 yılında Safevilerle yaptıkları mücadelede Şah İsmail karşısında hezimete uğradı ve bu yenilginin ardından Akkoyunlu Devleti yıkıldı.
Akkoyunlularda Devlet Teşkilatı, Ordu ve Ekonomi
Akkoyunluların en önemli hükümdarlarından Uzun Hasan, devlet yönetiminde ve ordu teşkilatında Osmanlı Devleti’ni örnek almıştı.
Akkoyunlularda devlet, hükümdar ailesinin ortak malı kabul edilirdi. Akkoyunlu hükümdarları “Uluğ Bey” ve “Han” unvanlarını kullanırdı. Devlet işleri Büyük Divan’da görüşülür, illerde de küçük divanlar bulunurdu. Uzun Hasan devlet yönetimi ile ilgili “Hasan Padişah Kanunları” adıyla bilinen kanunlar yapmıştı.
Akkoyunlu ordusu iki temel kısma ayrılırdı. Korçu muhafızları ve çerik.
Korçu muhafızları hükümdarın kişisel muhafızlarıydı ve sayıları 2 bin civarındaydı. Çerik birlikleri ise en kalabalık birliklerdi. Süvari ve piyade olmak üzere iki kısımdan oluşurdu. Süvariler ordunun üstün birlikleriydi.
Akkoyunlular çocuklara küçük yaştan itibaren savaşçılık eğitimi vermeye başlardı. Çocuklar yedi yaşına kadar ahşap silahlarla eğitilirdi. 17 yaşına geldiklerinde artık profesyonel savaşçılar olurlardı.
Ticarete büyük önem veren Akkoyunlu Devleti ticareti teşvik etmek ve geliştirmek için devlet eliyle bir takım çalışmalar yaptı. En önemli ticaret ürünleri ise ipekti.
Akkoyunlu Devleti;
Egemen oldukları bölgelerde Türk-İslam kimliğinin kazandırılması konusunda önemli mimari eserler inşa ettiler. Diyarbakır ve Mardin başta olmak üzere Ahlat, Hasankeyf, Erzincan ve Bayburt’ta Akkoyunlulardan günümüze kalan bir çok cami, medrese, kale ve surlar kalmıştır. Diyarbakır’daki Şeyh Safa Camii ve Mardin’deki Sultan Kasım Medresesi bu eserlere örnek olarak verilebilir.
Akkoyunlular Müslüman olmadan önce koyun totemine bağlıydı ve bu geleneği İslamiyete girdikten sonra da devam ettirerek bayraklarında ve mezar taşlarında koyun simgesini kullanmaya devam ettirmişlerdir.