Kanuni Sultan Süleyman Dönemi (1520-1566) Gelişmeleri

Kanuni Sultan Süleyman Dönemi

Kanuni Sultan Süleyman dönemi, Osmanlı Devleti’nin en parlak dönemi olarak kabul edilir. Bu dönem Osmanlı Devleti’nin en geniş sınırlarına ulaştığı dönemdir.

1494 tarihinde Trabzon’da doğan Kanuni Sultan Süleyman’ın babası Yavuz Sultan Selim, annesi Ayşe Hafsa Sultan’dır. Batılılarca “Muhteşem Süleyman” olarak anılan Kanuni Sultan Süleyman, devletin 10. Padişahıdır. 1520-1566 yılları arasında olmak üzere 46 yıl tahtta kalarak Osmanlı tarihinin en uzun süre tahtta kalan padişahı unvanını taşır. Saltanatı boyunca 13 kez sefere çıkmıştır. Bu, 46 yılın toplamda 10 yılını seferlerde geçirdiği anlamına gelir. Saltanat süresi bu kadar uzun olunca ve devir Osmanlı Devleti’nin en parlak devirlerinden biri olunca Kanuni döneminde meydana gelen gelişmeler de çok olmuş.

Kanuni Sultan Süleyman Dönemi (1520-1566)

Trabzon’da doğan Kanuni Sultan Süleyman, 7 yaşına geldiğinde İstanbul Topkapı Sarayı’nda Enderun Mektebi’ne eğitim için gönderildi. Saruhan Sancakbeyi iken babası Yavuz Sultan Selim’in beklenmedik ölümü üzerine tahta çıktı. Bu sırada 25 yaşlarındaydı. Erkek kardeşleri küçük yaşlarda vefat etmişti ve bu yüzden babası öldüğünde tahtın tek varisiydi. Tek varis olması nedeniyle de taht için mücadele etmesine gerek kalmamıştı. Bu durum, onun en büyük avantajlarından biriydi. Diğer avantajları ise; babasının ona ağzına kadar dolu bir devlet hazinesi, askeri-siyasi başta olmak üzere her açıdan güçlü bir devlet bırakmış olmasıydı.

Kanuni Sultan Süleyman Döneminde  İç İsyanlar

Saltanatının ilk yıllarında bazı iç isyanlarla baş gösterdi. Ancak güçlü ve merkezi bir devlet otoritesi, bu isyanların henüz büyümeden kısa süre içinde bastırılmasını sağladı.

Canberdi Gazali İsyanı (1521)

Canberdi Gazali, Memluk Devleti’nin tekrar kurmak istiyordu ve bu amaçla isyan etti. Ancak kısa sürede bastırıldı ve amacına ulaşamadı.

Ahmet Paşa İsyanı (1524)

Sadrazamlık makamının hakkı olanı düşünüyordu ve bu göreve getirilmeyi bekliyordu. Ancak beklediğinin aksine Mısır’a vali olarak atandı ve bu nedenle isyan hareketine girişti. Bu isyan da kısa süre içinde bastırıldı.

Baba Zünnun İsyanı (1524)

Türkmenler tarafından Yozgat’ta çıkarılan bir isyandır. İsyanın gerekçesi ise vergilerin ağırlığıdır. Bu isyan da kısa süre içerisinde bastırılmıştır.

Kalenderoğlu İsyanı (1527)

Şii kökenli Kalenderoğlu isyanı da kısa sürede bastırılmıştır.

Kanuni Sultan Süleyman
Kanuni Sultan Süleyman

Kanuni Sultan Süleyman Döneminde Dış Politika

46 yıllık uzun bir dönemi kapsayan dış politikayı daha net anlaşılması açısından Batı’daki Gelişmeler, Doğu’daki Gelişmeler ve Denizlerdeki Gelişmeler olmak üzere üç grupta inceleyebiliriz.

Batı’daki Gelişmeler

Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı Devleti’nin Batı’da mücadele halinde olduğu devletler Macaristan ve Avusturya’dır.

Belgrad’ın Fethi (1521)

Macarsitan üzerine gerçekleştirilen ilk seferdir. Aynı zamanda Kanuni Sultan Süleyman’ın da ilk seferidir. Macarların kendilerine gönderilen Osmanlı elçisini öldürmesi üzerine padişah, hiç beklemeden sefere çıkarak Belgrad’ı fethetmiştir. Böylece Kanuni, ilk fethini de gerçekleştirmiştir.

Mohaç Meydan Muharebesi (1526)

Fransa kralı Fransuva’nın annesi, Şarlken’in elinde esir halde bulunan oğlunun kurtarılması için Kanuni’ye mektup yazıp yardım istemiştir. Kanuni Sultan Süleyman da hem Fransa kralına yardım için, hem de asıl amacı olan Tuna’nın diğer kıyısını da kontrol altına almak için sefere çıktı. Macarlar ile yapılan bu meydan savaşı, 2 saat gibi çok kısa bir süre içinde Osmanlıların zaferi ile sonuçlandı. Böylece Macaristan Osmanlı Devleti’ne bağlandı ve Orta Avrupa hakimiyeti Osmanlı Devleti’ne geçmiş oldu.

Mohaç Meydan Muharebesi, dünyanın en kısa sürede biten meydan savaşı olması açısından önemlidir.

Mohaç Zaferi Osmanlı Devleti için yeni seferlerin yolunu açtı. Çünkü Macaristan’ın ele geçirilmesi demek, Osmanlı Devleti’nin Avusturya ile sınır komşusu olması demekti.

I.Viyana Kuşatması (1529)

Macaristan hakimiyeti için Avusturya ile Osmanlı Devleti arasında bir dizi mücadele gerçekleşmiştir. Bunlardan ilki I.Viyana Kuşatması’dır.

Dönemin Avusturya kralı Ferdinand, ölen Macar kralı Layoş’un kız kardeşiyle evliydi ve Macar krallığı için hak iddia ediyordu. Dolayısıyla Kanuni Sultan Süleyman’ın Macar tahtına getirdiği Yanoş’u kral olarak kabul etmiyordu. Bu nedenle de Ferdinand, Budin’e saldırarak ele geçirdi.

Ferdinand’ın Budin’i alması üzerine sefere çıkan Kanuni, Budin’i geri aldı ve ardından ilerleyerek Viyana’yı kuşattı.

Osmanlı tarihinin ilk Viyana kuşatması; mevsimsel şartların uygun olmaması, Viyana’nın sağlam surları gibi bir takım olumsuzluklar nedeniyle sonuca ulaşamadı ve fethedilemedi.

Alman Seferi (1532)

Ferdinand tekrar Budin’i işgal edince Kanuni Alman seferine çıktı. Alman seferi sonucu Ferdinand barış istedi ve bunun üzerine Osmanlı Devleti ile Avusturya arasında İstanbul Antlaşması imzalandı.

İstanbul Antlaşması (İbrahim Paşa Ant. 1533)

Bu antlaşmaya göre;

-Avusturya, Macaristan’ın iç işlerine karışmayacak

-Avusturya, Osmanlı Devleti’ne yıllık otuz bin altın vergi ödeyecek.

Ancak 1533 İstanbul Antlaşması’nın en dikkate değer maddesi; “Avusturya Arşidükü (kralı) protokolde Osmanlı sadrazamına denk sayılacaktır” maddesidir. Çünkü Avusturya kralının Osmanlı sadrazamına eşit kabul edilmesi; Osmanlı Devleti’nin Avusturya’ya karşı siyasi bir üstünlük sağladığı anlamına geliyordu. Bu üstünlük 73 yıl boyunca devam etmiş; I. Ahmet döneminde (1606 yılında) imzalanan Zitvatoruk Antlaşması ile Avusturya Kralı Osmanlı padişahına eşit sayılmış; yani Avusturya’ya sağlanan üstünlük bu tarihte sona ermiştir.

Macar kralı Yanoş’un ölümü üzerine Sigismund, Macar tahtına çıkarıldı. Ancak Avusturya kralı Ferdinand, Sigismund’un da krallığını tanımadı. Bunun üzerine Kanuni 1541’de tekrar sefere çıktı. Bu sefer sonucu Macaristan;

  • Doğrudan Osmanlı’ya bağlı Budin Beylerbeyliği
  • Osmanlı’ya bağlı özerk Erdel Beyliği
  • Avusturya’ya bağlı Kuzey Macarsitan

olmak üzere üç bölgeye ayrıldı.

Zigetvar Seferi (1566)

Kanuni Sultan Süleyman’ın son seferidir. Avusturya kralı Ferdinand’ın ölümü üzerine Avusturya tahtına çıkan Maksimilyen Erdel’e saldırmış ve bunun üzerine Zigetvar Seferi gerçekleşmiştir. Kanuni Sultan Süleyman sefer esnasında -72 yaşında- ölmüş ancak seferin selameti ve ordunun dağılmaması için padişahın ölümü sefer bitene kadar gizlenmiştir. Kanuni’nin ölüm sebebi hakkında kaynaklarda dizanteri, felç ve gut gibi farklı bilgiler yer almaktadır. Dönemin sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa kuşatmaya devam ederek Zigetvar’ı ele geçirdi.

Doğu’daki Gelişmeler

İran’daki Safevi Devleti’nin başında bulunan Şah Tasmasb’ın Osmanlı topraklarına yönelik olumsuz politikaları nedeniyle Kanuni üç kez İran seferine çıktı ve bu seferler sonucunda Bağdat, Karabağ, Revan ve Nahçıvan Osmanlı topraklarına katıldı. Bunun sonucunda Osmanlı-İran arasında ilk resmi antlaşma olan Amasya Antlaşması (1555) imzalandı.

Denizlerdeki Gelişmeler

Osmanlı donanmasının belki de en güçlü olduğu dönem Kanuni Sultan Süleyman dönemidir. Zira Osmanlılar denizlerdeki en büyük başarılarını bu dönemde elde etmiştir. Denizlerdeki bu önemli gelişmelere bir bakalım;

Fatih Sultan Mehmet, Rodos’u almayı çok istemiş ancak Rodos’u fethetmek ona bir türlü kısmet olmamıştı. Kanuni, 1522 yılında Rodos’u fethederek Ege Denizi kontrolünü tamamen ele geçirmiş oldu.

Cezayir’i İspanyollardan almayı başaran Hızır Reis, Kanuni’nin isteği üzerine Osmanlı hizmetine girince Cezayir otomatikman Osmanlı egemenliğine girmiş oldu. Hızır Reis de bundan sonra Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa adıyla anılacaktı.

Preveze Deniz Savaşı (1538)

Osmanlı tarihinin denizlerdeki en önemli gelişmesi hiç şüphesiz Preveze Deniz Savaşı’dır. 1538 tarihli bu savaş Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki Osmanlı donanması ile Andrea Doria komutasındaki Haçlı donanması arasında yapıldı ve Osmanlı’nın büyük zaferiyle sonuçlandı. Böylece Akdeniz bir Türk gölü oldu, yani Akdeniz’de Türk üstünlüğü kabul edilmiş oldu.

Kanuni Sultan Süleyman Dönemindeki diğer deniz faaliyetleri; Trablusgarp alındı, Batı Akdeniz ve Kuzey Afrika’daki Türk üstünlüğü kesinleşti.

Son olarak; Kanuni Sultan Süleyman dönemindeki, Akdeniz ticaretini canlandırmak ve Hıristiyan birliğini engellemek amacıyla ilk kez Fransa’ya kapitülasyonlar verdi.

Kanuni Sultan Süleyman dönemi Osmanlı Devleti’nin en zirve dönemidir. Kanuni öldükten sonra yerine oğlu II. Selim geçmiştir. Ancak II. Selim dönemi itibarıyla Osmanlı Devleti artık o güçlü, ihtişamlı ve parlak dönemden yavaş yavaş uzaklaşmaya başlamıştır.

Bunları da beğenebilirsiniz
Bu Konu Hakkında Siz Ne Düşünüyorsunuz?