Mayalar Kimdir? Maya Uygarlığı Hakkında Bilgi
Mayalar kimdir? Maya uygarlığı nasıl bir uygarlıktır ve özellikleri nelerdir? Orta Amerika yerlilerinden olan Maya’lar, binlerce yıl boyunca bölgede hüküm sürmüştür. Bu nedenle Maya tarihi klasik öncesi, klasik ve klasik sonrası dönem olmak üzere üç bölümde incelenir.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar
Mayalar Kimdir?
Mezoamerika bölgesinin yerlilerinden olan Maya’lar MÖ 2000’lerden MS 1500’lere kadar bölgede hüküm sürmüş olan gelişmiş bir uygarlıktı. MÖ 2000’de küçük köylerini kurmaya başlayan Maya’lar zamanla daha büyük yerleşim yerleri kurmaya başlayıp geliştiler. MÖ 700’de Maya yazısını geliştirmeye başladılar.
MÖ 600’de Maya uygarlığının en büyük yerleşim yeri olacak olan Tikal şehrini kurdular. MÖ 400’de ilk Maya takvimini taşa oydular. MÖ 100 yılında ise ilk piramitlerini inşa ettiler.
250-900 yılları arası Maya şehir devletlerinin altın çağıdır.
Chichen Itza şehir devleti, 925 yılında en güçlü Maya şehir devleti haline geldi. İspanyolların 1517 yılından itibaren bölgeye gelerek Maya şehir devletlerini ele geçirmeye başladı ve bu da Maya uygarlığının sonu oldu.
Maya Uygarlığı Devlet Yönetimi
Mayalar, diğer bir Orta Amerika uygarlığı olan Aztekler gibi şehir devletleri halinde yaşarlardı. Her şehir devletinde bağımsız bir hükümet vardı ve her biri bir kral tarafından yönetilirdi. Krallara yönetim yetkisinin tanrılar tarafından verildiğine inanırlardı. Maya liderlerine “halach uinic” veya “ahaw” denirdi. Bu kelimeler efendi, yönetici anlamına gelirdi. Hükümet yönetiminde soylu sınıfından oluşan konsey de bulunurdu. Rahiplerin de yönetim de etkisi vardı.
Maya uygarlığında katı hukuk kuralları mevcuttu. Cinayet, kundakçılık ve tanrılara karşı eylemlerin cezası idamdı. Ancak idam cezası kasten işlenen suçlarda geçerliydi. Maya uygarlığında hapishane yoktu. Dolayısıyla hapis cezası da yoktu. Bunun yerine idam, kölelik ve para cezaları vardı. Diğer bir ceza işlemi saçların tamamen traş edilmesiydi. Bu, toplumda utanç kaynağı bir durumdu. Kanunlar soylular için de geçerliydi. Hatta bir soylu bir suç işlerse sıradan bir vatandaştan daha ağır bir cezaya çarptırılırdı.
Kral öldüğünde yerine genellikle oğlu geçerdi. Kralın oğlu yoksa en büyük erkek kardeş kral olurdu. Kadınlar da yönetici olabilirdi.
Maya Uygarlığında Günlük Hayat
Maya erkekleri genellikle çiftçilik ve zanaatla uğraşırdı. Kadınlar ise günlük ev işlerinin yanı sıra kıyafet yapmak için kumaş dokurlardı. Zenginler hayvan derisinden yapılmış kıyafetler giyer, tüylü başlıklar ve süslü mücevherler takarlardı.
Yoksul erkekler genellikle peştamal giyerken kadınlar uzun etek giyerdi. Evlendikten sonra erkekler ve kadınlar dövme yaptırırdı.
En temel besin kaynakları mısır, fasulye, kabak ve biberdi. Et olarak ise balık, geyik, ördek ve hindiydi.
Mayalar için kakao çekirdeği çok önemliydi ve çikolatayı tanrıların hediyesi olarak görürlerdi. Ayrıca tıpkı Aztekler gibi Mayalar da kakao çekirdeğini para olarak kullanırdı.
Soylular ve krallar şehrin içinde taştan yapılmış saraylarda yaşardı. Halk ise şehir dışında, çiftliklerinin yanındaki kulübelerde yaşardı. Kulübeler genellikle çamurdan yapılırdı.
Maya uygarlığında güzellik anlayışı günümüzdekinden çok farklıydı. Şaşı gözler ve büyük burun, güzel olmanın şartlarındandı. Burunlarını büyük göstermek için makyaj yaparlardı.
Büyük şapka ve başlıklar takmayı severlerdi. Kişinin statüsü ne kadar yüksekse giydiği şapka da o kadar uzun olurdu.
Maya Dini
Din, Maya günlük hayatının önemli bir parçasıydı. Çok tanrılı bir inançları vardı ve çok sayıda doğa tanrısına inanırlardı. En önemli tanrıları, Dünya’yı yaratan ateş tanrısı olan Itzamna’ydı.
Rahipler, tanrıları memnun etmek için dini törenler yapmaktan sorumluydu. Rahiplerin başlıcaları; geleceği tahmin etmek, mucizeler yaratmak, kıtlığı, kuraklığı ve salgın hastalıkları önlemek, yeterli yağışı sağlamaktı.
Ölümden sonraki yaşam inancı vardı ancak öldükten sonra herkesin, kötü tanrıların eziyet edeceği karanlık bir yeraltı dünyasında seyahat etmek zorundaydı. Doğum sırasında ölen kadınlar ve tanrılara kurban edilen insanların öldükten sonra doğrudan cennete gittiğine inanırlardı.
Tanrılarına anıt olarak büyük piramitler inşa ettiler.
Dünyanın MÖ 3114 yılında yaratıldığına inanırlardı. 21 Aralık 2012’de ise dünyanın sonunun geleceğini düşünmüşlerdi.
Maya Dili, Yazısı ve Takvimi
Maya uygarlığı en gelişmiş yazı ve sayı sistemine sahip Amerikan uygarlığıydı. Ayrıca karmaşık bir takvim sistemleri vardı.
Maya yazısında hiyeroglif denir. Her ne kadar Antik Mısır yazısına benzese de aslında çok daha farklıdır. Her kelime, ses ve ya da nesne için kullandıkları glif denilen semboller vardı ve glifleri bir araya getirerek cümleler yazdılar.
Okuma-yazma bilenler rahiplerdi ve sadece zengin kişiler rahip olabilirdi. Yazılarını hayvan derisinden ya da ağaç kabuğundan yaptıkları uzun kağıtlara yazarlardı. Bu kağıtları akerdeon gibi katlayarak bir araya getirir ve kodeks adı verilen kitapları oluştururlardı.
Dini takvim ve güneş takvimi olmak üzere iki tür takvim kullandılar. Bu iki takvim her 52 yılda bir aynı günü yaşıyordu. 52 yılda bir onlar için yeni başlangıçların zamanıydı. Güneş takviminde 18 ay vardı ve her ayda 20 gün bulunuyordu. Dini takvim ise 260 günlük bir takvimdi.
Dini takvim ve güneş takvimi dışında Maya uygarlığında tarihsel amaçlar için kullanılan “Uzun Sayım” adı verilen bir takvim daha vardı. Bu takvimin başlangıcı MÖ 11 Ağustos 2114’tü ki bu tarihte Dünya’nın yaratıldığına inanırlardı. 21 Aralık 2012 tarihinde ise Dünya’nın sonunun geleceğine inanıyorlardı.
Maya Piramitleri
Maya Uygarlığı’nın en çok gelişme gösterdiği alanlardan biri de mimaridir. Mimari alanda en dikkat çekici yapıtları ise piramitlerdi. Piramitleri dini amaçlarla, tanrıları için inşa ettiler. İki tip piramit inşa ettiler. İlk tip piramitin tepesinde bir tapınak vardı ve rahipler tanrılara kurban sunmak için bu tepeye tırmanıyordu.
İkinci tip piramit ise tanrı için inşa edilmiş kutsal piramitlerdi. Bu piramitlere insanlar tırmanamaz ya da dokunamazdı. Bu tip piramitlerde gizli kapılar, tüneller ve tuzaklar bulunurdu.