Osmanlı Avusturya İlişkileri; 17. Yüzyıl Osmanlı-Avusturya İlişkileri

Osmanlı Avusturya İlişkileri

Osmanlı-Avusturya ilişkileri 17. yüzyılda nasıldı? İki devlet arasında hangi savaşlar ve antlaşmalar yapıldı? Osmanlı Devleti 17. yüzyılda Avusturya başta olmak üzere Rusya, Lehistan ve Venedik gibi devletler ile mücadele halinde olmuştur. Avusturya ile karşı karşıya gelinmesinin temel sebebi ise Kanuni Sultan Süleyman döneminde Macaristan’ın fethedilmesidir. Başka bir deyişle Macaristan’a hakim olma mücadelesidir.

Kanuni Sultan Süleyman döneminde Avusturya ile barış ortamı sağlansa da 16. Yüzyıl sonlarında bu barış ortamı yerini gerginliklere bırakmıştı.

Osmanlı-Avusturya İlişkileri 17. Yüzyıl

III. Murat döneminde Avusturya ile yapılan savaşlarda Osmanlı Devleti istediği başarıyı yakalayamadı. III. Mehmet ise ordunun başında sefere çıkarak Eğri Kalesi’ni fethetti. Ardından Haçova Meydan Muharebesini kazanarak Kanije ve Estergon kalelerini ele geçirdi. Bu zafer, Eflak, Boğdan ve Erdel Beyliklerinin, Osmanlı egemenliğini tekrar kabul etmesini sağladı. Tüm bu gelişmeler karşısında zor durumda kalan Avusturya barış istemek zorunda kaldı ve böylece Zitvatoruk Antlaşması imzalandı.

Zitvatoruk Antlaşması (1606)

Bu antlaşmaya göre;

  • Avusturya, Osmanlı Devleti’ne savaş tazminatı ödeyecek
  • Avusturya, ödemekte olduğu yıllık vergiyi artık ödemeyecek
  • Eğri, Estergon ve Kanije kaleleri Osmanlı Devleti’nde kalacak
  • Avusturya arşidükü (kralı), protokolde Osmanlı padişahına eşit sayılacak

Bu son madde, antlaşmanın en önemli maddesidir. Zira Kanuni Sultan Süleyman döneminde Avusturya ile imzalanan 1533 İstanbul Antlaşması’nda yer alan “Avusturya arşidükü protokolde Osmanlı sadrazamına denk sayılacaktır” hükmüne göre Osmanlı Devleti, Avusturya’ya karşı siyasi bir üstünlük elde etmişti. Ancak Zitvatoruk Antlaşması’nın söz konusu maddesi ile artık Osmanlı Devleti bu üstünlüğü kaybetmiş oluyordu.

Avusturya’ya bir takım tavizler verilmesinde, devam etmekte olan Celali isyanları ile İran savaşlarının etkisi büyüktür.

Vasvar Antlaşması (1664)

Erdel Beyliği’nin Osmanlı Devleti’ne karşı başlattığı isyanı Avusturya’nın desteklemesi üzerine Osmanlı Devleti ile Avusturya arasında yapılan savaş Osmanlı zaferi ile sonuçlandı ve Vasvar Antlaşması imzalandı.

Bu antlaşmaya göre;

  • Uyvar kalesi ve Neograd kalesi Osmanlı Devleti’nde kalacak, Zerinvar kalesi Avusturya’ya bırakılacak
  • Erdel’in Osmanlı egemenliğinde olduğu, Avusturya tarafından kabul edilecek. Avusturya, Erdel’in iç işlerine karışmayacak
  • Erdel beyi, Osmanlı Devleti tarafından belirlenecek ve Avusturya bunu kabul edecek
  • Avusturya tazminat ödeyecek

II.Viyana Kuşatması (1683)

Avusturya’nın, protestan mezhebine mensup oldukları için bölgedeki Macarlar üzerinde kurduğu baskılar sonucunda Macar lider Tökeli İmre’nin Osmanlı Devleti’nden yardım istemesi, Osmanlı-Avusturya arasında yeni bir savaş sebebi oldu.

Dönemin sadrazamı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu sefere çıkarak Viyana’yı kuşattı. Bu kuşatma için Eflak, Erdel, Boğdan ve Kırım beylikleri Osmanlı ordusuna destek verdi. Avusturya imparatoru I.Leopold ise Avrupa’dan yardım istedi. Bunun sonucunda Alman, Fransız ve Lehlerden oluşan bir haçlı ordusu toplanıp Avusturya’ya yardıma geldi ve Osmanlı ordusu Viyana’yı kuşatmada ikinci kez başarısız oldu. Bu başarısızlık nedeniyle Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, padişah IV. Mehmet’in emriyle idam edildi.

II.Viyana kuşatmasının başarısız olmasının en büyük nedenlerinden biri; Tuna nehrinden Avusturya’ya desteğe gelen Leh kuvvetlerini engellemekle görevli olan Kırım Hanı’nın, emre uymaması üzerine Osmanlı ordusunun iki ateş arasında kalmasıdır.

II.Viyana bozgunu Avrupa Devletlerini cesaretlendirmiş ve papanın çağrılarıyla Osmanlı Devleti’ne karşı yeni bir Haçlı Ordusu oluşturulmuştur. Amaç, Osmanlı Devleti’ni Avrupa’dan tamamen atmaktır.

Özetle; 17. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin en fazla mücadele halinde olduğu Avrupa Devleti Avusturya olmuştur. Avusturya’ya karşı kazanılan üstünlükler, doğudaki savaşlar ve içerideki ekonomik ve toplumsal sıkıntılar nedeniyle kaybedilmiştir. Viyana bozgunu ise Osmanlı Devleti’nin birçok Avrupa Devleti ile aynı anda yapacağı mücadelenin başlangıç noktası olmuştur.

Bunları da beğenebilirsiniz
Bu Konu Hakkında Siz Ne Düşünüyorsunuz?