Osmanlı Askeri Teşkilatı; Osmanlı Ordusu Hakkında Bilgi

Osmanlı Askeri Teşkilatı

Osmanlı askeri teşkilatı; Osmanlı ordusu ve özellikleri nelerdir? Hangi askeri birliklerden oluşur? Bu içeriğimizde klasik döneminde Osmanlı ordusu hakkında bilgileri paylaşıyoruz.

Osmanlı Askeri Teşkilatı

Altı asırlık Osmanlı Devleti’nin askeri teşkilatı kuruluşundan yıkılışına kadar aynı düzende devam etmemiş; imparatorluk sınırlarının genişlemesiyle ordu geliştirilmiş, 18. yy. itibarıyla askeri alanda bir dizi yenilikler yapılmıştır. Bu içeriğimizde Osmanlı askeri teşkilatını Klasik dönem açısından ele alıyoruz. (1300-1600) Klasik dönem Osmanlı kara ordusu 3 ana kola ayrılırdı. Bunlar;

1.KAPIKULU ORDUSU (MERKEZ ORDUSU)

2.EYALET ORDUSU

3. YARDIMCI KUVVETLER

Osmanlı Ordu Birlikleri

Osmanlı askeri teşkilatının kara ordusu temelde başkentteki birliklerden oluşan merkez ya da kapıkulu ordusu ile merkez dışında eyalet ordusu ve yardımcı kuvvetlerden meydana gelir.

1-KAPIKULU (MERKEZ) ORDUSU

Kapıkulu askerleri seçkin birliklerdi. Yaya (piyade birlikleri olan yeniçeriler), süvari (atlı birlikler) ve teknik sınıflardan meydana gelmekteydi.

Kapıkulu Piyadeleri

Merkez ordusunu oluşturan askerler, Osmanlı hakimiyeti altında yaşayan Hristiyan ailelerden küçük yaşlarda alınarak Türk-İslam geleneğine göre yetiştirilir yani devşirilirdi.

a) Yeniçeriler:

Klasik dönem tarihi açısından ele aldığımızda dönemin yenilmez askerleri olarak nam salmış yeniçeriler merkez ordusunun en önemli birliklerindendi. Bunlar ateşli silahlara sahip yaya askerlerdi. Başka bir deyişle kapıkulu piyadeleriydi. Temelleri I. Murat döneminde atılan Yeniçeri ocağı üç birlikten oluşuyordu. Nicelik açısından baktığımızda Osmanlı ordusunda yeniçerilerin sayısının 16. yy. başında 6600, 16. yy. ortaları yani Kanuni Sultan Süleyman döneminde 12 bin olduğunu görüyoruz. Bu sayı Kanuni Sultan Süleyman döneminden itibaren yeniçeri ocağındaki bozulmalarla birlikte kontrolsüz ve usulsüz şekilde artmış; 16. yy.ın sonunda 35 bine kadar yükselmiştir.

Yeniçeriler devletin sürekli askeriydi ve her üç ayda bir hazineden ulufe adında maaş alırlardı. Yeniçeri askeri sayısındaki artış doğrudan hazineye de büyük bir yük getirmeye başlamıştır.

Yeniçeri askerleri düzenli olarak talim görürlerdi. Ok, yay, kılıç ve balta gibi klasik silahları çok büyük bir ustalıkla kullanırlardı. Savaş alanında merkez birlikleriydiler ve padişahın önünde dokuz sıra halinde bulunurlardı.

b) Topçular:

Haftada iki kez atış talimi yaparlardı. Topçuluk Osmanlı Devleti’nde her ne kadar 14. yy. sonlarında başlasa da Fatih Sultan Mehmet döneminde gelişmiş ve örgütlenmiş, Kanuni Sultan Süleyman döneminde ise zirveye ulaşmıştır. 1514’te 348 topçu var iken 1567’ye gelindiğinde bu sayı 1200’lere kadar çıkmıştır.

c) Cebeciler:

Merkez ordusunun silahlarının bakımından sorumlu, 15. yy.da kurulan birliklerdir.

Bunlar dışında Kanuni Sultan Süleyman döneminde teknik sınıflara lağımcı ve humbaracılar da dahil olmuştur. Bu birlikler dinamit ve el bombası gibi patlayıcılar konusunda eğitimliydi.

Kapıkulu Süvarileri

Merkez ordusunun atlı birlikleridir. Kapıkulu ocaklarının ikinci büyük birlikleridir. Her biri bir ağanın komutası altındadır ve altı süvari bölüğü vardır. Bölükler arasında katı bir ast-üst ilişkisi vardır.

Kapıkulu süvarileri de ok, kılıç ve mızrak; daha sonraki dönemlerde pistol ve karabina gibi ateşli silahlar kullanırlardı.

a) Kapıkulu sipahileri:

Öncelikli bölüktür ve padişahın sağında bulunurlardı. 1514 yılında 630 sipahi bölüğüne karşılık bu sayı Kanuni döneminin sonlarında 3120 kadardır.

b) Kapıkulu silahtarları:

Padişahın solunda bulunurlardı. 1514’te 1800 silahtara karşılık bu sayı Kanuni döneminin sonlarında 2700 kadardır.

c) Ulufeciler:

Ulufeciler iki gruptur. Sipahilerin sağında yer alan sağ ulufeciler, silahtarların solunda yer alan sol ulufeciler. Toplam sayıları ise 1514’te 1100 kadarken Kanuni döneminin sonlarında 2500 kadardı.

d) Garipler:

Tıpkı ulufeciler gibi garipler de (Gureba) sağ ve sol olmak üzere iki bölükten oluşurdu. 1514’te 790, Kanuni döneminin sonlarında 2500 Gureba vardı.

Tüm süvarilerin görevi, savaş esnasında merkez birlikleri oluşturan yeniçerilerin kanatlarını korumaktır. Sipahi ve silahtarlar ayrıca savaş esnasında padişahın çadırını nöbetleşe korurlardı.

2-OSMANLI EYALET ORDUSU

Eyalet askerleri 16. yy.ın sonlarına kadar Osmanlı kara ordusunun temel gücünü oluşturmaktaydı. Sürekli birlikler olan merkez ordusunun tersine eyalet askerleri savaş dışı zamanlarda belli bir bölgede bir düzen içinde bulunmazlardı.

a.Tımarlı sipahiler:

Selçuklular döneminde ikta sistemi adıyla uygulanan bu sistemi Osmanlı döneminde de tımar sistemi adıyla uygulanmaya devam etti. Eyalet askerlerinin temelini tımarlı sipahiler oluştururdu.  Osmanlı ordusunun en kalabalık birlikleri tımarlı sipahilerdi. Osmanlı ordusundaki tımarlı sipahi sayısının 16. yy. sonlarında 15 bin kadar olduğu bilinmektedir.

Atlı birlikler olan tımarlı sipahiler Türk gençlerinden meydana gelirdi. Yani devşirme değillerdi. Kullandıkları silahlar ok, yay, kılıç, kalkan, mızrak ve topuzdu. Savaş esnasındaki pozisyonları iki kanatta yarım ay biçimiydi.

Kapıkulu askerleri gibi devlet hazinesinden maaş almak yerine tımar topraklarından geçindikleri için devlete maddi anlamda bir yük değillerdi. Bu da devlete büyük bir avantaj sağlıyordu.

Yardımcı birlikler:

Yardımcı birlikler arasında akıncılar, deliler, gönüllüler, sakalar, yörükler, derbentçiler vs. sayılabilir.

Akıncılar öncü birlikler olarak düşmana baskın yapmaklar görevliydiler. Hafif süvari sınıfındandırlar. Aynı şekilde deli ve gönüllüler adı verilen birlikler de benzer rol üstlenirdi. Akıncılar, deliler ve gönüllüler gerçek birer savaşçı korkusuz gençlerdi.

Orhan Bey döneminde oluşturulan ilk düzenli Osmanlı ordusunun adı yaya ve müsellemlerdi. Ancak ordunun gelişmesi ve genişlemesi ile birlikte yaya ve müsellem adında farklı görevi olan yardımcı birlikler karşımıza çıkar. Klasik dönemde yaya ve müsellemlerin görevi ordunun ilerlemesini kolaylaştırmak için önceden kazma, doldurma gibi işlerdi.

Akıncılar bir savaşın öncüsü olarak düşman ülkeye baskın yapmakla görevli hafif süvarilerdi. Sırbistan ve Bosna’da “deli” ve “gönüllüler” de benzer bir rol oynardı. Bunlar savaşçı gözü pek gençlerdi. Derbentçiler ise çevre halkından meydana gelirdi. Görevleri stratejik öneme sahip geçit yollarına göz kulak olurlar, karşılığında vergi muafiyetinden yararlanırlardı.

Ayrıca bknz; İlk Türk İslam Devletlerinde Ordu Teşkilatı

Osmanlı ordusunda kullanılan silahlar ve askeri alandaki ıslahatlar hakkında bilgi için Osmanlı Ordusunda Askeri Islahatlar başlıklı içeriğimizi inceleyebilirsiniz.

Bunları da beğenebilirsiniz
Bu Konu Hakkında Siz Ne Düşünüyorsunuz?