Osmanlı’da Modern Orduya Geçiş 11. Sınıf Tarih Konu Anlatımı
Osmanlı’da Modern Orduya Geçiş konusu 11. Sınıf tarih dersi 4. Ünite 2. Bölümüdür. Bu bölümde Osmanlı Devleti’nde zorunlu askerlik sistemi ile ilgili bilgiler ışığında ordudaki değişim ele alınacaktır.
11. sınıf tarih dersi 4. ünite 1. bölüm için bknz;
Devrimler Çağında Değişen Devlet Toplum İlişkileri
11. sınıf tarih dersi 4. ünite 3. bölüm için bknz;
19. Yüzyılda Sosyal Hayattaki Değişimler
Bu Yazının İçindeki Başlıklar
Osmanlı Devleti’nde Modern Orduya Geçiş
15-16. yüzyıllarda altın çağını yaşayan Osmanlı Devleti, 17. Yüzyıldan itibaren Avrupa’daki gelişmelerin gerisinde kalmaya başlamıştı. Avrupa’da yaşanan Coğrafi Keşifler, Rönesans, Reform, Aydınlanma Çağı, Fransız İhtilali, Sanayi Devrimi gibi gelişmeler, toplumsal, ekonomik, siyasal vb. alanlarda değişim ve gelişimi beraberinde getirmişti. Askeri alandaki değişimler de bunlardan biriydi.
Zorunlu Askerlik Sistemi
Milliyetçilik akımının etkisiyle gelişen ulusal hareketler, imparatorlukların birliğini tehdit ettiği için imparatorluklar, ulus devletlerin yöntemlerini kullanarak bu tehditlere karşı koymaya çalıştı. Bu yöntemler; anayasal sistem, vatandaşlık, zorunlu eğitim, zorunlu askerlik… Böylece modernleşme hareketleri ile imparatorluklar ulusallaşmaya başladı.
Fransız İhtilalinden sonra ortaya çıkan zorunlu askerlik sistemi, ulus devletlerin ve cumhuriyet rejimlerinin ortaya çıkmasında etkili oldu. Avrupa’da milli ordu kavramı ulus devletler için son derece önemli hale geldi. Nitekim 1793 anayasa bildirgesi ile Fransa’da askerlik zorunlu hale getirildi. Ulus devletler zorunlu askerlik sistemi ile hem güçlü ordulara sahip oldu hem de merkezi yapılarını güçlendirdiler.
Not: İmparatorluklar dağılınca ulus devletler ordularını aynı ülkede doğmuş, aynı inanca ve kültüre sahip kişilerden oluşturmuştur.
Osmanlı Ordusunda Modernleşme ve Yeniçerilerin Sonu
Osmanlı Devleti de ulusal bağımsızlık hareketlerini önleyip siyasi birliğini korumak için ulus devletler gibi zorunlu askerlik sisteminden yararlanmak istedi. Ancak bu pek de kolay olmayacaktı.
Avrupa’daki siyasi rekabet ve Sanayi Devrimi, askeri teknolojideki gelişmeleri de hızlandırdı. 18. Yy.da Rusya ve Avusturya karşısında alınan ağır yenilgiler ve toprak kayıpları da ıslahat hareketlerini zorunlu kıldı. Özellikle III. Selim ve II. Mahmut, batı tarzı reformlar yaptı.
III. Selim ve Nizam-ı Cedit
Nizam-ı Cedit’in iki anlamı vardır;
Dar anlamda; III. Selim döneminde, Avrupa tarzı kurulan modern ordu.
Geniş anlamda; III. Selim’in ıslahat hareketleri
Osmanlı Devleti batının üstünlüğünü ilk kez Lale Devri’nde kabul etti. Ancak III. Selim döneminde batılılaşma her alanda bir devlet politikası haline geldi ve batı tarzı köklü reformlar yapılmak istendi.
Nizam-ı Cedit ordusu 1792’de kuruldu. Batı tarzında eğitilen ve teçhizatlandırılan bu ordunun masraflarını karşılamak için “İrad-ı Cedit” denilen hazine oluşturuldu. Askerlik süresi ise 3 yıl oldu. Ancak Nizam-ı Cedit, zorunlu askerlik sitemine dahil değildi. Bu orduya asker olarak girmenin temel koşulu Müslüman olmaktı.
Nizam-ı Cedit ordusuna karşı yeniçerilerin ve köylülerin artan tepkisi nedeniyle III. Selim 1807’de orduyu dağıttı.
Yeniçeri Ocağı’nın Kaldırılması
II.Mahmut döneminde Nizam-ı Cedit ordusu örnek alınarak Sekban-ı Cedit ordusu kurulsa da çıkan isyan sonucu Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa öldürüldü ve Sekban-ı Cedit birlikleri dağıtıldı.
Yeniçerilerin tüm yeniliklere karşı çıkmasının önüne geçmek için II. Mahmut, Yeniçeri Ocağı içinde Eşkinci Ocağı denilen talimli tüfekçi birlikleri kurdu. Ancak yeniçeriler buna da karşı çıktı ve isyan başlattı.
II.Mahmut, hem halkın hem ulemanın desteğini alarak yeniçeri kışlalarını topa tuttu ve böylece Yeniçeri Ocağı 1826’da kaldırıldı. Osmanlı tarihinde “Vakayı Hayriye” adıyla anılan Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması ile yeniliklerin önündeki en büyük engel kaldırılmış oldu ve Osmanlı Devleti’nde modernleşmenin önü açıldı. Yeniçeri Ocağı’nın yerine ise “Asakir-i Mansure-i Muhammediye” ordusu kuruldu.
Asakir-i Mansure-i Muhammediye
Yeniçeri Ocağı yerine kurulan bu ordunun adı “Hz. Muhammed’in Muzaffer Askerleri” anlamına gelir. 1843’ten itibaren bu isim yerine “Asakir-i Nizamiye” (Düzenli Ordu” adı kullanıldı.
Batı tarzında eğitim yapan bu orduya 15-30 yaş arası gönüllü askerler alındı. Asgari hizmet süresi 12 yıldı ve bu süre sonunda emekli olunabilirdi.
Osmanlı Devleti’nde Zorunlu Askerlik Sistemine Geçiş
Asakir-i Mansure-i Muhammediye’nin asker sayısı yeterli düzeye ulaşamyınca Redif-i Asakir-i Mansure ordusu kuruldu.
Tanzimat Fermanı’ndan sonra çıkarılan kanunla askerlikte kura usulü getirildi. Böylece tüm Osmanlı halkı askerlik hizmetinden sorumlu tutuldu. Ancak Osmanlı Devleti’nde zorunlu askerlik hizmetine gerçek anlamda ancak 1909’da geçilebildi.
1844’te yapılan düzenlemeyle askerlik süresi 5 sene olarak belirlendi. Gayrimüslimler zorunlu askerlik dışında bırakıldı. 1856 Islahat Fermanı’ndan sonra bedelli askerlik sistemi getirildi. Ancak Müslüman erkeklerin ödemesi gereken bedel, gayrimüslimlerin ödemesi gerekenden fazlaydı.
II.Abdülhamit döneminde çıkarılan ahz-ı asker (askere alma) kanunuyla askerlik yaşı 20-40 arası olarak belirlendi. Ayrıca bedelli askerlik sistemi düzenlenerek nakli bedel ödeyenlerin yine de 5 ay askerlik yapması kuralı getirildi.
II.Abdülhamit döneminde Doğu Anadolu’daki aşiretlerin Osmanlı ordusuna katılmasını amaçlayan “Hamidiye Süvari Alayları” oluşturuldu. İttihat ve Terakki Cemiyeti döneminde (1909) din ayrımı olmaksızın zorunlu askerliğe geçildi.
Ayrıca bknz;
Osmanlı Ordusunda Askeri Islahatlar