Pasinler Savaşı Nedenler ve Sonuçları; 1048 Pasinler Savaşı’nın Önemi Nedir?
Pasinler Savaşı nedir? 1048 Pasinler Savaşı’nın Türk tarihindeki önemi nedir?
Selçuklular, tarih sahnesine çıktıklarında dönemin diğer Türk devletleri olan Gazneliler ve Karahanlılar ile mücadele etmek zorunda kaldılar. Çünkü özellikle Gazneliler, Selçukluları isyancı Oğuz Türkleri olarak görmekte ve onların yeni bir devlet kurmasını engellemek istemekteydi. Samanoğulları topraklarının Gazneli ve Karahanlı ittifakı sonucu bu iki devlet arasında paylaşılması da Selçukluları yeni bir yurt aramaya sevk etti.
Bu nedenle Çağrı Bey, 1015 yılında atlı askerleriyle birlikte Anadolu’ya keşif amaçlı seferlere çıktı. 6 yıl süren bu keşif seferleri sonucunda Çağrı Bey, bölge hakkındaki raporunu Tuğrul Bey’e sundu. Böylece Anadolu’nun, yerleşmek için uygun bir bölge olduğuna karar verildi ve ardından akıncı hareketleri başladı. Pasinler Savaşı’na giden süreç de böylece başlamış oluyordu.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar
Pasinler Savaşı Nedir?
Bizans kaynaklarında Kapetron Muharebesi adıyla geçen Pasinler Savaşı, 1048 yılında Selçuklular ile Bizans İmparatorluğu arasında gerçekleşen ilk büyük meydan savaşıdır.
Gazneli Devleti ile Selçuklular arasında 1040 yılında yapılan Dandanakan Savaşı’nda Gazneliler yenilgiye uğratılmış ve böylece Büyük Selçuklu Devleti’nin kuruluşu tamamlanmıştı. Bu zaferden sonra Tuğrul Bey’in liderliğinde toplanan Selçuklu kurultayında bölge fetihleri konusunda görev paylaşımı yapılmıştı. Buna göre;
- Ceyhun ile Gazne arasındaki bölge Çağrı Bey’e,
- Nişabur’un batısı Tuğrul Bey’e
- Batı cephesi Çağrı Bey’in oğlu Yakuti ile İbrahim Yınal’a
- Cürcan bölgesi Arslan Yabgu’nun oğlu Kutalmış’a
- Kirman çevresi ise Çağrı Beyin diğer oğlu Kara Arslan Kavurd’a verildi.
Türklerin doğu sınırlarındaki hareketlenmelerinin farkında olan Bizans İmparatorluğu, bu durumdan son derece rahatsızlık duymakta ve bu saldırıları engellemek istemekteydi. Bu amaçla görevlendirilen Gürcü prensi Liparit, Kutalmış tarafından yenilgiye uğratıldı. Selçuklulardan Hasan Bey’in Erzurum bölgesinde pusuya düşürülmesi de Pasinler Savaşı’nı kaçınılmaz hale getirdi.
Pasinler Savaşı’nın Nedenleri
Büyük Selçuklu Devleti’nin, Anadolu’ya girmek, buraya yerleşmek ve burayı yurt edinmek istemesi
Buna karşılık Anadolu coğrafyasının hakimi Bizans İmparatorluğu’nun, Selçuklu Devleti’nin akınlarını durdurarak doğu sınırlarını güvence altına almak istemesi
Pasinler Savaşı’nın Sonuçları
Pasinler Savaşı Bizans İmparatorluğu dışında Gürcü ve Ermeni ordularına karşı yapıldı. Tuğrul Bey, Kutalmış ve İbrahim Yınal komutanlığındaki Büyük Selçuklu ordusundaki 50 bin kişilik kuvvetlere karşılık Bizans tarafında 75 bin kişilik kuvvetler yer aldı.
Erzurum yakınlarındaki Pasinler Ovası’nda gerçekleşen savaşı Büyük Selçuklu Devleti kesin zaferle kazandı.
Gürcü kralı Liparit’in esir alındığı savaş sonucunda Bizans İmparatorluğu ile anlaşma imzalandı. Bu anlaşma ile Bizans İmparatorluğu yıllık vergiye bağlandı.
Pasinler Savaşı’nın Önemi Nedir?
Pasinler Savaşı ilk Selçuklu-Bizans savaşıdır. Daha geniş bir ifadeyle düzenli Selçuklu ordularının Anadolu için Bizans İmparatorluğu ile yaptıkları ilk savaştır ve dolayısıyla ilk zaferdir.
Pasinler Savaşı sonucunda yapılan anlaşmanın maddelerinden biri de İstanbul’da 9. yüzyılda yapılmış olan ancak daha sonra yıkılan caminin Bizans tarafından onarılacak olmasıydı. Bu cami onarıldıktan sonra hutbenin halife adına okunmasına karar verilmişti. O güne kadar Abbasi halifesini tanımayan Bizans’ın bu maddeyi kabul etmesi Tuğrul Bey’in İslam dünyasındaki itibarını arttıran bir gelişme olmuştu.
Anlaşma ile Bizans İmparatoru vergiye bağlansa da daha sonra Bizans İmparatoru bu vergiyi ödemeyi reddetmiştir. Bu da Selçuklu akınlarının Anadolu üzerine akınlarının tüm hızıyla devam etmesinin adeta bir bahanesi olmuştur. Bu akınlar ile Selçuklular Tuğrul Bey komutasında Kayseri, Malatya ve Sivas gibi bölgeleri ele geçirmiştir.
Kısacası Pasinler Savaşı; Anadolu’nun kapılarını Türklere aralayan bir zafer olmuştur. Başka bir deyişle Anadolu’nun Türkler tarafından yurt edinilmesi sürecinde atılan ilk adımdır.