Şövalye Ne Demek? Şövalyeler Hakkında Bilgi

Şövalye Ne Demek?

Şövalye ne demek? Kimlere şövalye denir ve tarihte şövalyelerin önemi nedir? gibi soruların cevabını içeriğimizde bulabilirsiniz.

Şövalye terimi daha çok Orta Çağ Avrupa’sına özgü bir kavramdır ve dönem açısından değerlendirdiğimizde askeri anlamda oldukça önemli bir yere sahiptir.

Şövalye Ne Demek?

Şövalyeler, Ortaçağ Avrupası’nda genelde kalelerde yaşayan, seçkin atlı savaşçılardır. En önemli görevi kralı ve onun krallığını korumaktı. Tüm ülke topraklarına sahip olan kral, bu toprakların bir bölümünü lordları yani şövalyeleri arasında paylaştırırdı. Elbette kral bu toprakları şövalyelerine karşılıksız vermezdi. Bu topraklar karşılığında şövalyelerin görevi kral için savaşmak ve krallığı korumaktı.

Nasıl şövalye olunurdu?

Herkes şövalye olamazdı. Şövalye olabilmenin ilk şartı soylu bir aileden geliyor olmaktı. Soylu ailelerin çocukları iyi bir eğitim alırlardı. 7 yaşına geldiklerinde bir lordun yanına verilir; burada iyi huylu olma, lorda ve ailesine hizmet etme gibi şeyleri öğrenirlerdi. Buna iç oğlanlığı denirdi.  Ergenlik çağına ulaştıklarında şövalye idareciliğini, silah kullanmayı, at binmeyi yani şövalyeliği öğrenirler ve bir toprak ağası olurlardı. Tören ile şövalye olurlardı. Törenden bir gece önce hiç uyumadan sadece dua ederek geçirirlerdi. Bu durum bütün şövalyelik hayatını krala hizmet ederek geçireceğine dair yemin niteliğindeydi.

Aldıkları eğitimi tamamlayan şövalyeler yemin ederek görevlerine başlardı. Bu yeminlerini büyük bir topluluk önünde yaparlar ve kiliseyi savunacaklarına, kadınları ve zayıfları savunacaklarına, erdemlerini korumaya ve kanlarının son damlasına kadar savaşacaklarına dair yeminlerini ederlerdi. Tarihte kadın şövalyelerin olduğu da bilinmektedir. Kadın şövalyeler “dame” unvanını taşırdı.

Sovalyeler
Şövalyeler, Atlı Profesyonel Askerlerdir

Şövalyelik töreni nasıl olurdu?

Soylu aileden gelen kişi toprak ağalığının ardından törenle şövalye olurdu. Toprak ağası, iç oğlanı olarak eğitim aldığı lordunun önünde diz çökerdi. Her zaman filmlerde gördüğümüz sahnede olduğu gibi, lord onun omuzlarına kılıcıyla dokunurdu. Yeni şövalye olan kişi bir kılıç ve bir mahmuzla ödüllendirilirdi. Törenin ardından kutlama yapılırdı.

Şövalyeler ve atları

Bir şövalyenin tek bir atı olmazdı. Bir kaç tane at sahibi olan şövalyeler için, atları çok değerliydi. Bu atlardan bir ya da iki tanesi şövalyenin savaş atıydı. Ayrıca bir de seyahat için, av için kullandıkları atları vardır. Yardımcılarını ve eşyalarını taşıyan atları da ayrıydı.

Şövalyelerin silahları

Şövalyelerin en önemli silahları kılıçlar dışında pek çok silahı vardı. Bunlar arasında savaş baltası, topuz, hançer, ok ve yay vardı. Zincirli topuzu at üstünde değil de yerde savaşırken kullanırlardı. Amaç düşmanı başından vurmak ve zırhını parçalamaktı. Hançer ve kılıçlarla da düşmanın zırhını parçalarlardı.

Savaşlarda üstlerine kendilerini oklardan ve kılıç darbelerinden koruyan ve aynı zamanda rahat hareket etmelerini sağlayan metal plakadan yapılmış zırhlar giyerlerdi.

Günümüzde Şövalye Kavramı

Orta Çağ Avrupası’nda 12. yy.dan sonra şövalyelerin sayısı azaldı. Artık şövalyeler askeri hizmetlerini yerine getirmek yerine bir çeşit vergi olan ve “scutage” adı verilen koruma parasını ödeyip seferlere katılmamaya başladılar. 14. yy.itibariyle ise savaşlarda süvarilerin öneminin azalmasıyla birlikte şövalyelerin sayısı çok büyük oranlarda düşüş gösterdi.
Her ne kadar şövalyelik “mesleği” günümüzde olmasa da İngiltere gibi ülkelerde sanat, siyaset gibi pek çok alanda üstün hizmetlerine karşılık başarılı insanlar şövalyelik nişanı ile ödüllendirilirler. Bu ödül ve unvanlar kraliçe tarafından verilir. Şövalyelik nişanı ile ödüllendirilen erkekler “sir” kadınlar ise “dame” unvanı alırlar.

Bunları da beğenebilirsiniz
Bu Konu Hakkında Siz Ne Düşünüyorsunuz?