Kavimler Göçü Nedir? Kavimler Göçünün Sebepleri ve Sonuçları

Kavimler Göçü Nedir?

Kavimler göçü nedir? Tarihin dönüm noktası niteliğindeki olaylardan biri olan kavimler göçü nasıl başladı ve hangi sonuçlara sebep oldu? Bu içeriğimizde kavimler göçünü detaylı olarak ele alıyoruz.

Kavimler Göçü Nedir? Kavimler Göçünün Sebepleri Nelerdir?

Tarihte bilinen ilk Türk devleti olan Asya Hun Devleti’nin yıkılmasından sonra Hunlar, Çin baskısı karşısında göç hareketlerine başladı. Avrupa’ya doğru yapılan bu göç hareketleri sırasında Hun toplulukları, karşılarına çıkan Barbar kavimleri yerlerinden oynatarak onları da batıya doğru göçe zorladı. Böylece Avrupa kıtasında o güne dek görülmemiş göç dalgalanmaları meydana geldi. Asya’dan başlayıp Avrupa’ya uzanan bu büyük göç hareketine tarihte Kavimler Göçü adı verildi.

Burada sözü edilen 13 barbar kavim;

  1. Ostrogotlar,
  2. Vizigotlar,
  3. Franklar,
  4. Cermenler,
  5. Vandallar,
  6. Lombardlar,
  7. Angıllar,
  8. Saksonlar,
  9. Burguntlar
  10. Normanlar
  11. Alanlar
  12. İslavlar
  13. Süevler

Bu topluluklar günümüzdeki Avrupa milletlerinin temelini oluşturur.

Kavimler Göçü Haritasi
Kavimler Göçü Haritası

Kavimler Göçünün Sonuçları Nelerdir?

Kavimler göçü bir çok önemli sonucu ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle İlk Çağ’ın sonu, Orta Çağ’ın başlangıcı olarak kabul edilir. Orta Çağ tarihi, 1453 yılında İstanbul’un Fethine kadar devam eden 11 asırlık bir dönemdir.

Roma İmparatorluğu; Batı Roma ve Doğu Roma olmak üzere ikiye bölündü (395). Daha sonra Batı Roma İmparatorluğu yıkıldı. Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) ise varlığına devam edecekti.

Kavimler göçü, Roma imparatorluğunun yıkılmasına sebep olmuş; bu da Avrupa’da siyasi, sosyal ve dini neticeleri beraberinde getirmiştir.

Siyasi Sonuçlar

Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılması Avrupa’da merkezi otorite boşluğuna sebep oldu. Batı Roma İmparatorluğu’nun emrinde bulunan senyör, dük, kont ve şövalyeler vs. bu imparatorluğun yıkılmasıyla bazı bölgelerde kendi yönetimlerini kurmaya başladılar. Bu da Avrupa’da bin yıl boyunca devam edecek olan “derebeylik (feodalite) sistemi”nin ortaya çıkmasına neden oldu. Derebeyler, fazlasıyla sağlam ve korunaklı olan şatolarda yaşamaya başladı. Bu şatoları yıkmak ve ortadan kaldırmak bir asır boyunca mümkün olmadı.

Sosyal Sonuçlar

Kavimler göçü, çok büyük göç hareketlerine sebep oldu. Bu da Avrupa’da karmaşa, kaos, düzensizlik ve güvensizlik ortamını açığa çıkardı. Kendini güvende hissetme ihtiyacı duyan halk, bulundukları bölgenin senyör, kont gibi güçlü yöneticisinden yani derebeylerden kendilerini korumalarını istedi. Koruma (himaye) altına giren kişilere vassal, himaye eden senyöre süzeren denildi. Böylece Orta Çağ Avrupasında sınıf farklılıkları yeniden şekillendi. Halk en üstten alta doğru şu şekilde sınıflara ayrılmıştı;

  • Din adamları
  • Krallar ve soylular
  • Burjuva
  • Köylüler
  • Köleler

Soylular: Orta Çağ’da zenginliğin en önemli ölçüsü olan toprak, soyluların elindeydi. Görünüşte krala bağlı olarak yaşasalar da şatolarda yaşayan ve askeri güce de sahip olan soylular karşısında krallar çaresiz kalıyordu. Zengin toprak sahipleri olan soylular vergi ödemeyen ayrıcalıklı sınıftı.

Din adamları: Diğer ayrıcalıklı sınıf Katolik kilisesindeki din adamlarıydı. Halktan topladıkları bağışlarla geçinen ve bu yolla zenginleşen din adamları askerlikten ve vergiden muaftı.

Burjuva: Orta sınıf olarak niteleyebileceğimiz burjuva, tüccar sınıftır. Vergi yükü burjuvanın üzerinedir ancak devlet yönetimi konusunda herhangi bir hakları yoktur.

Köylüler ve Köleler: Çiftçiler ve çiftliklerde çalışan köylüler ağır vergiler altında ezilen ve hak sahibi olmayan kimselerdi. Köleler (sefrler) ise alınıp satılabilen, hiçbir hakka sahip olmayan ve karın tokluğuna çalışan kişilerdi.

Dini Sonuçlar

Kavimler göçünden sonra ortaya çıkan kargaşa ortamında halkın kendini güvende hissetme ihtiyacı onları dine ve kiliseye daha çok bağlamış; dua ederek ve ibadete yönelerek kilise ve papalığa sığınmışlardır. Ancak papa ve kilise, halkın bu beklentisini kendi çıkarları için dilediği gibi kullanmayı tercih ederek güçlendikçe güçlenmiş; Orta Çağ tarihine kilisenin bu etkisi ve gücü damga vurmuştur.

Bunları da beğenebilirsiniz
Bu Konu Hakkında Siz Ne Düşünüyorsunuz?