Urartu Sanatı Hakkında Bilgi; Urartu Sanatının Özellikleri

Urartu Sanatı

Urartu Sanatı hangi özelliklere sahiptir ve Urartular hangi sanat alanında gelişme göstermişlerdir? Urartular bir Anadolu medeniyeti olarak tarihte varlık göstermişlerdir. Van Gölü çevresinde bir medeniyet kurmuş olan Urartular’ın yaşadıkları topraklar etrafı dağlarla çevrili düzlüklerden, dar ve derin vadilerden oluşmaktaydı. Geniş ovalar tarım yapmaya elverişliydi ve ayrıca bu topraklar yer altı kaynakları bakımından da zengindi.

Urartu Sanatı

Yaşadıkları bölgede gelişmiş bir uygarlık kuran Urartular, sanat alanında Mezopotamya kültürünü taşıyan Babil ve Asur medeniyetlerinden etkilenmişlerdir.

Urartu sanatının en önemli özelliklerinden biri eklektik bir sanat olmasıdır. Eklektik sanat; farklı tarzların ve sanat öğelerinin bir arada kullanılmasıdır.

Urartu sanatı hakkında bilgiler, aynı zamanda başkentleri olan Tuşpa (Van) dışında, Erzincan’daki Altıntepe, Van’daki Çavuştepe ve Adilcevaz ile Ağrı’daki Patnos bölgelerinde yapılan kazılar ve araştırmalardan elde edilmektedir.

Urartu Mimarisi ve Özellikleri

Yaşadıkları bölgenin kayalık yapısı ve sert iklimi Urartuların bayındırlık alanında gelişme göstermelerini sağlamıştır. Urartular’dan günümüze çok sayıda kale, su kanalı, anıt ve kent vs. kalmıştır. Mimari yapılarında en çok kullandıkları malzemelerin başında ise taş gelmekteydi.

Urartular’ın ortaya koyduğu en önemli mimari eserlerin başında kaleler gelir ve bunlara en iyi örnek ise Tuşpa Kalesi’dir. Tuşpa Kalesi bölgenin de şartları gereği geniş ve yüksek kayalık bir alana inşa edilmiş; etrafı da güçlü surlarla çevrilmiştir. Kalenin içinde saray, tapınak ve kral mezarları gibi mimari eserler de yer alır.

Urartu mimarisine ait diğer önemli bir eser Çavuştepe Kalesi’dir. Malzeme olarak taşın yanı sıra kerpiç de kullanılmış ve etrafı surlarla çevrilmiş olan bu kale Urartular tarafından yapay hendeklerle koruma altına alınmıştır.

Urartu mimarisinde içine bir çok insanın gömülebildiği kral mezarları kayalara oyulurdu. Kral mezarlarının çevresine ayrıca çeşitli odacıklar yapmışlardı.

Tapınaklar da diğer mimari eserlerdendir. Urartular tapınaklarını genellikle kutsal alanlarının yanı başına yapmıştır. Tapınaklarda tören salonları, avlular ve tanrılarının heykellerini koydukları cella denilen kutsal odalar olurdu.  Patnos’taki Anzavurtepe Tapınağı en önemli Urartu tapınakları arasındadır.

Urartular saraylarını kayalıklara yapmıştır. Genellikle iki katlı olan Urartu saraylarının alt katında mutfak, kiler, depo, tuvalet vs. olurdu. İkinci katta ise büyük bir salon ve harem dairesi olurdu. Bir çok sütundan oluşan tören salonlarına apadana denirdi. Apadanalar, Urartuların mimariye getirdiği yeni anlayışlardan biridir ve Urartulardan sonra Pers mimarisinde de görülmüştür.

Mimari yapılarını genellikle bitki motifleriyle süslemeyi tercih etmişlerdir.

Çavuştepe Kalesi
Çavuştepe Kalesi

Urartular’da Küçük El Sanatları

Başta da belirttiğimiz gibi Urartuların yaşadıkları bölge yer altı kaynakları bakımından zengindi. Bu nedenle Urartular maden sanatı alanında gelişme göstermişlerdir. Yapılan arkeolojik kazılarda Urartulara ait pek çok altın ve gümüş süs eşyalarıyla birlikte tunçtan yapılma kemerler, hayvan ve insan heykelcikleri, günlük hayatta kullandıkları boğa başlı kazanlar, şamdanlar, kılıçlar ve at koşum takımları bulunmuştur. Küçük el sanatlarında dövme ve dökme tekniği kullanmışlardır.

Urartular’da fil dişi zenginlik sembolü olarak kabul edilirdi. Süs eşyalarını ve bazı heykelcikleri fil dişinden yaparlardı. Heykel ve kabartmalarında en çok tanrı ve tanrıça figürleri kullanmışlardır.

Diğer Anadolu uygarlıkları Lidya, Hitit ve Frigya sanatı için;

Lidya Sanatı Özellikleri

Frigya Sanatı Nedir?

Hitit Sanatının Özellikleri Nelerdir?

başlıklı içeriklerimizi inceleyebilirsiniz.

Bunları da beğenebilirsiniz
Bu Konu Hakkında Siz Ne Düşünüyorsunuz?